• İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

Mustafa Özcan: İki kap bilgi

Mustafa Özcan: İki kap bilgi
'Hazreti Ali düşünür ve yazar mıydı?' başlıklı yazım genel çatısı itibarıyla yerinde ve doğru bir yazıdır. Lakin gündeme gelmesi postmortem yani vakti geçtikten sonra olmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2012 yılında eski bir konuşmasına atfen yapılmıştır. İlgili konuşması yeniden gündeme gelmiş ve yeniden medya araçlarında arz-ı endam etmiş, buna binaen farkına varmadan söz konusu yazı kaleme alınmıştır. Konjonktür itibarıyla bir sıkıntı olsa da konu itibarıyla hiçbir sıkıntı yoktur ve güncelliğini korumaktadır. Olanda fayda vardır dedikleri gibi yazı genel hatlarıyla meseleye izahat getirmektedir. Bu konu vesilesiyle bağlantılı konular da gündeme gelmiştir. Sözgelimi, Hazreti Ali'ye atfedilen birçok dua demeti olduğu gibi aynı zamanda Camia adı verilen mevhum kitaplar da bulunmaktadır. Şii çevrelerde Camia ile karıştırılan bir tomar not ise bazı şer'i meselelerin hükmüyle alakalıdır. İdarecinin sürekli göz önünde bulundurması gereken konularla alakalıdır. Umumidir. Kayda geçirdiği notlarından ibarettir. Adalet timsali olan Hazreti Ali, Mısır'a atadığı vali Malik Eşter'e bir mektup yazmış ve bu mektup daha sonra izahlarla genişletilerek kitap şekline sokulmuştur. Bu mektup, adaletle ilgili tavsiyelerini ihtiva etmektedir. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği tarzda müstakil kitaplarından biri değildir. Her asırda ve mekanda geçerli çok özlü tavsiyeler demetidir. Altın harflerle yazılması gereken bir belgedir. Hazreti Ali'nin hutbede temas ettiği notlar, Abdullah İbni Amr gibilerinin kayda geçirdikleri özel notlar kabilinden hadis tomarları gibi kabarık da değildir. Hatırlanması için kayda geçirilmiş özet bilgilerdir. Özel bir mahiyeti yoktur. Cifr adıyla Hazreti Ali'ye atfedilen veya nispet edilen gizli bilgileri ihtiva ettiği düşünülen bazı mecmualar da vardır. Hazreti Ali, bu tür iddiaları reddetmiştir. Kendilerine özel bilgi verilmediğini, ümmete verilen umum ve genel bilgi dışında bir bilgiye mazhar olmadıklarını söylemiş ve sadece şunu ilave etmiştir: İnsanlardan belki tek farkımız fehm/anlayış ve idrak genişliği olabilir. Ömer Nasuhi Bilmen'in temas ettiği gibi Hazreti Ali'den sonra ehl-i beyte nispet edilen ve Husniye denilen kitap ve benzerleri de Alevi kitleyi motive etmek veya haklı çıkarmak için yazılan propaganda türü hayali kitaplardır. Kitabın asıl konusu "Hüsniye" adlı İmam Cafer Sadık'ın hizmetçisinin, İmam Sadık'a öğrencilik yapıp ehl-i beytin ilim denizinden faydalanıp ehl-i beyt hasımlarına ya da meşrebinden olmayanlara galebe çalmasıdır. Burada lisan-ı halle şu denilmek istenmektedir: Hüsniye böyle İmam Yusuf gibi Sünni imamları alt ve mat ettiğine göre kim bilir onu yetiştiren Cafer-i Sadık ne maharetli ve nice ulu bir zat olmalıdır. Bu bize Bedreddin Dalan'ın Özal'la tanışması sahnesini hatırlatmaktadır. Dalan, parti kurmakta olan Turgut Özal'a tanışma ziyaretindedir. Özal, dahili telefondan Kahveci diye seslendiği birisine talimat yağdırmaktadır. Tahran'ı bağla veya şurayı, burayı bağla diye direktifler vermektedir. Dalan'ın içinden şöyle bir fikir geçer: Bunun kahvecisi böyle ise kim bilir diğer kadroları nasıldır? Halbuki, Özal'ın kahveci diye hitap ettiği Adnan Kahveci'den başkası değildir. 

Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2022/11/18/iki-kap-bilgi

Bu haber toplam 178 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim