• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C

Mustafa Özcan: Yasin Yağcı ve Hicaz rüzgarları

Mustafa Özcan: Yasin Yağcı ve Hicaz rüzgarları
Aksaray sırtlarında Yümni İş Hanında yer alan Kitapçılar Çarşısına her gittiğimde kitapçı dostum ve kardeşim Mahmut Bafralı'yı ziyaret ederim.

Son görüşmemizde ortak dostumuz Yasin Yağcı'nın vefat ettiğini haber verdi. Hem üzüldüm hem de sevindim. Üzüldüm dünya bir güzel insanı daha kaybetti. İyi insanlar atlara binip gittiler. Sevindim zira iyilerin öksüz ve yetim halinde yaşadıkları bir dönemden geçiyoruz. Dünya onlara yabancılaştığı için Hazreti Peygamber tarafından gureba/mekanın ve zamanın yabancıları olarak tasvir edilmişlerdir. Bidayet kötülerin akıbet iyilerindir. Lakin vefiyat konusunda galiba tersi işliyor. İyi insanlar önden gidiyorlar. Vefatından haberim bile olmadı. Bu durumda taziyeyi Mahmut Bafralıya takdim etmeliydim. İkisi bir ara beraber de iş yapmışlardı. Benim tanışmam da Mahmut Bafralı'nın girişkenliği sayesinde olmuştur. Mahmut Bafralı onun bir kitabını da yayınladı. Siyer alanları ve mekanları. Kitap Siyer Mekanları adıyla yayınlandı. Bu kitap Hicaz'daki günlerinin bir eseri ve usaresi olmalı. Kitaba adeta ruhunu sıkmış. Hac hatıratı ve ömür yadigarı da diyebiliriz. Oraların havasıyla yoğrulmuş, halleşmiş bir arkadaşımızdı. Üzerinde hala 70'li yılların havası esiyordu. O yıllarda gençlerin, dindarların en büyük neşesi, hevesi, camileri ziyaretti, takke, tespih toplamak, seçmek ve mümkünse Hicaz'a gitmekti. O dönemde Hicaz insanların rüyalarını süslüyordu. Ortak dilekleri hacla ömür defterini kapatmaktı. Şimdilerde ise bu, atamız İbrahim ve İsmail'den kalma menasik -istisnalar kaideyi bozmaz- turistik bir ritüele dönüştü, indirgendi. Halbuki geçmişte hac kafileleri yola çıktığında adeta bütün şehir tayf halinde hacca giderdi. Giden de mutlu olurdu kalan da (gönderen de) . O günün ortamı bambaşka bir ortamdı. İlk haccımı 17 yaşımda 1400 hicri yılında yani 1979 miladı senesinde yaptım. Bununla birlikte ikinci hac için görevlendirildiğimde gidemedim; pasaport alamamıştım. Ama görevlendirme sırasında ve sonrasında içimde kabaran coşku ve iç hazırlık bilmem ki kaç hacca bedeldi! İnsan bedeniyle hacı olduğu gibi ruhuyla da tabir caizse nirvanaya eriyor. Namazda insan bedeniyle nasıl yerde ruhuyla uruç-yükseliş halinde göklerde ise, hacda da öyledir. Mülk ile melekut alemi arasında deveran eder. Gökle yer arasında gezinti halindedir.

Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2021/09/25/yasin-yagci-ve-hicaz-ruzgarlari

Bu haber toplam 152 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim