Öncelikli olarak, hayat komplodan ibaret değildir. İkinci olarak, sosyolojik veya siyasi zemini olmayan komplolar tutmaz, işe yaramaz. Tango iki kişi ile yapılır. Sözgelimi, Arap Baharı zemin müsait olmasaydı patlamazdı. Çimenin yanması için yaz mevsimi gerekir. Yağmurlu havada çimen yanmaz. Kuru ot olmadan zemini yakmanız mümkün değildir. Muhammed Buazizi kendini yaktığında sosyal zemin müsait olmasaydı bu tekil olay bir kitle hareketine dönüşemezdi. Ferdi olarak kalırdı. Bundan dolayı IŞİD’i sosyolojiden kopuk izah etmek mümkün değil. Maliki’nin yanlış politikaları ve Sünni kitlelerin bundan mütevellit memnuniyetsizliği olmasaydı hareketi bu şekilde geniş bir zemin kazanamazdı. Arap Baharının gerisinde bir ye’s hali ve öfke vardı. O patladı. Irak’ta da şu veya bu şekilde IŞİD’in büyümesinin ve zemin kazanmasın arkasında bir ye’s ve öfke hali var. Galeyan var. İşgal ve getirdiği sistem Iraklıları memnun ve mutlu edemedi. Bazıları Taliban hareketi veya benzeri hareketler gibi İŞİD’in de tamamen kurmaca bir hareket olduğunu söylüyorlar. Bu, külliyen değil, kısmen doğru olabilir. Lakin yine de sosyolojik bir karşılığı olmalıdır. Taliban hareketinin Nasrallah Baber ve benzeri Pakistanlı politikacılar tarafından üretildiği veya organize edildiği ifade edilir. Pakistan Taliban hareketini Afganistan için bir araç olarak imal etmiş olabilir. Lakin bu Nasrallah Baber’in tek başına bir başarısı değildir.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/mustafa-ozcan/19737/isid-senaryolari































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.