• İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 19 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 22 °C
  • Bursa 20 °C

Mustafa Özcan'dan: Reşid Ali Geylani’ye dönüş

Mustafa Özcan'dan: Reşid Ali Geylani’ye dönüş
Musul üzerine yürüyüş çok hızlı gelişti ve kabileler ittifakı, bir çırpıda Irak’taki Sünni bölgeleri ele geçirdi. Hadisenin çok hızlı bir şekilde seyretmesi herkeste şok ve şaşkınlık meydana getirdi.
mustafaozcan11

Musul üzerine yürüyüş çok hızlı gelişti ve kabileler ittifakı, bir çırpıda Irak’taki Sünni bölgeleri ele geçirdi. Hadisenin çok hızlı bir şekilde seyretmesi herkeste şok ve şaşkınlık meydana getirdi. Bu öngörülemeyen hızlı gelişmeyi üç benzeri vakayla ele almak mümkün. Bunlardan birisi, 1994 yılında Taliban’ın ufukta yokken bir anda özellikle Peştun bölgesini ele geçirmesiydi. Adeta bütün amiller Taliban’ın yükselişine hizmet etmişti. Taliban’ın yıldırım harekâtıyla, Irak’ta kabile savaşçıları veya IŞİD’in ilerleyişini birbirine benzetebiliriz. Taliban çok kısa bir sürede Peştun bölgesini ele geçirmiş ve Taciklerin mıntıkasına dayanmıştı. Irak’taki gelişmeler bir yönüyle Afganistan’da yaşananları hatırlatıyor. Taliban ve IŞİD çok çevik hareket etti ve katılımlarla birlikte memnuniyetsizlik havasının da yardımıyla ülkenin kontrolünü ele geçirdi. Afganistan’da Hikmetyar-Şah Mesut çekişmesi bıkkınlık verdiği gibi Peştunlar arasında hizip kalabalığı da ülkeyi kargaşaya boğuyordu. İşte bu ortamda Molla Ömer bir kurtarıcı olarak ortaya çıktı. İŞİD de kendisini taife-i mansura / muzaffer bölük olarak görüyor. Molla Ömer, Ebubekir Bağdadi gibi karaltı bir adam olarak biliniyordu. Gerçek şahsiyetiyle alâkalı pek az bilgi vardı. Taliban Diyobend anlayışına dayanıyordu. Kabile ittifakının çekirdeğini oluşturan IŞİD hareketi de kısmen benzerlik arz ediyor. Selefilik yorumuna dayanıyor. Ebubekir Bağdadi de meçhul bir kişilik. Savaşçıları da öyle. Adeta ortaçağdan çıkmış tipler. Tarihteki Mukannaa / Maskeli hareketleri andırıyorlar. Zira muharipleri de kendilerini maskeliyorlar. Bazı yönleriyle Irak, Afganistan’ı andırıyor. Kuzey cephesinin yerinde Kürtler yer alıyor. Kabile ittifakı da Kürt bölgesine kırmızıçizgi olarak bakıyor. Taliban, Hazara Şii liderlerini tasfiye etmişti. Afganistan’dan farklı olarak; Irak’ta Hazara yerine merkezi yönetimde Şiiler var. İlaveten, Hikmetyar yerine Maliki var. Oranları da Hazara ile kabil-i kıyas değil. Bununla birlikte Sünni bölgesini kaybeden Maliki ve uluslararası ittifakı Ortadoğu çapında büyük bir darbe yemiştir. Yemen’de İran bağlantılı Husilerin yapmak istediğini Irak’ta Sünni kabileler yapmıştır. Hem de tek başlarına.

*

Kabile savaşçılarının göz açıp kapayıncaya kadar Sünni üçgeninde ilerlemeleri bir çeşit Amerikan birliklerinin sinsi bir biçimde Bağdat’a ilerlemelerine de benzetiliyor. Direniş beklerken Bağdat birden çökmüştü. Üçüncü benzerlik ise Auzu Şeridi’ni işgal eden Kaddafi birliklerinin 1980’li yılların sonunda yine ağızları ve yüzleri kapalı ve bir nevi maskeli olan Çad birlikleri karşısında hızlı bir biçimde bozguna uğramasıydı. Bu bozgunun mimarlarından birisi de Halife Hafter’den başkası değildir. Şiilerle Kürtlerin ortaklığının bozulması Maliki hükümetini zayıflattı. Zaten bir iki yıl zarfında iki taraf birkaç defa savaş durumuna geçmişlerdi. Bundan dolayı bu iç kargaşada Kürtlerin değeri artıyor. Sünni Arap kabilelerine karşı ABD harekete geçmedikçe ve yeni düzenlemeler için garanti almadıkça Kürtlerin harekete geçmeleri beklenmemeli.

*

Meseleye başka zaviyeden bakanlar da var. Bunlardan birisi Iraklı yorumculardan Muhammed Zengene. Tarihin tekerrür ettiğini ve IŞİD hareketinin Sünni üçgeninde ilerlemesinin yeni bir Amerikan işgaline zemin hazırlayacağını tahmin etmektedir. Esasında bu yeni gelişme, Obama’nın veya külli olarak ABD’nin Irak politikalarının iflasını göstermektedir. Arapların bir deyimi ışığında ABD’nin artık bu bölgelere müdahalesi eskisinden daha zor hale gelmiştir. Ekonomik nedenin ötesinde Arapların deyimiyle ‘ittisaaa’ harku ale’r raki’ durumu söz konusu! Yani sökük tamir edilemeyecek kadar genişlemiş bulunuyor. Büyük ihtimalle ABD birkaç yıl zarfında Ortadoğu’ya veda edecek. Zira ABD, Nijerya, Libya veya Irak; hangi birine müdahale edecek? Ayrıca haklı nedenler varken Suriye’de gevşek ve geri durması Irak’a müdahalesinin ahlâki zemininden ve meşruiyetten yoksun kılacaktır. Üstelik bir de Nuri Maliki ile işbirliği bölgede ABD politikalarını savunulmaz hale getirmiştir. Muhammed Zengene’nin analizine gelecek olursak; İngiliz boyunduruğundan ayrılan Irak eski başbakanlarından Reşid Ali Geylani bölgede El Hac Emin el Hüseyni ile birlikte İsrail karşıtı ve İngiltere karşıtı bir eksen politikası yürütür. Bu politikayı kuvveden fiile geçirmesiyle birlikte İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere Irak’a ikinci kez müdahale ve işgal eder. Nuri Maliki şimdi ABD yardım ve müdahalesine bel bağlamış durumda. Geylani ise önce Hitler yanlısı olan İran ve Şah’ın yanına kaçar ardından Berlin’e oradan da Suudi Arabistan’a sığınır. Zengene, Amerikalıların kabile ittifakının ilerleyişini gerekçe göstererek İngilizlerin Reşit Ali Geylani üzerinden ikinci işgallerini gerçekleştirmeleri gibi yeni bir hamle yapabileceklerini öngörmektedir. ABD insansız hava uçakları kullanmaktan öteye gidebilir mi? Bölgede ve dünyada dengeler çok karışık. Genel olarak bölgede Amerikan çağının söndüğünü söyleyebiliriz. ABD’nin bölgeye müdahalesi Rusya ve Çin karşısında gücünü eritecektir. İran müttefikinin bozgununun üzerinden büyük bir darbe aldı. Arap Baharı’nın ikinci ve silahlı aşamaya girmesiyle birlikte yumuşak güç ve demokrasi üzerine şekillenen Türkiye modeli de çökmüş ve rafa kalkmış oldu. Mali’de 7 Cezayir diplomatının Kaide anlayışının türevleri tarafından kaçırılması gibi Irak’ta da Türk diplomatları kaçırıldı. Türkiye sinir harbiyle karşı karşıya. Ama Tarık Haşimi ve Hey’etü’l ulema gibi isim ve kurumlar üzerinden meseleyi suhuletle halletmenin yolunu deneyebilir.

13.06.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 1231 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim