Kendisi çok entelektüel falanmış da kalabalık oldukça avammış,
Kendisi çok dürüst imiş, kendisinden başkası ya üçkâğıtçı imiş ya yalancı,
Kendisinden başka herkes bilgi sahibi olmadan fikir sahibi imiş ama kendisinde bilgi de fikir de almış gidiyormuş başını,
Kendisinden başkaları körü körüne inanıyormuş her şeye, sadece kendisi sorguluyormuş olanı biteni,
Aslında çok iyi işler yapacak, başarıdan başarıya depar atacakmış da işte bu kör olası kalabalıklar engel teşkil ediyormuş,
Bu gibi tiplerin dedikleriyle hareket edilirse, ne memlekette hiçbir sorun kalırmış ne de insanlar huzursuz olurmuş,
Ekonomi bilgisi desen bunlardaymış, eğitim sorunlarının hepsine hâkimlermiş,
Hatta öyle ki muasır medeniyetlere bunların dedikleri yapılmadan asla çıkılmazmış, merdiven bunun elindeymiş yani,
Din hocalarından tutun da üniversite hocalarına, öğretmenlere kadar hemen herkes bunların dediği istikamette yol almalıymış!
Devleti yönetenler de bunların fikirleri ile donatmalıymış kendini, yönetilenler de.
Bu arkadaşlarımız eleştiriden münezzeh bir şekilde yaşayıp gitmeli, herkesin tekerine taş koysa da tek bir Allah’ın kulu bunların yoluna çıkmamalıymış çıkarlarsa da bunlardan yol yordam öğrenmek için çıkmalıymış.
Üstelik her şeye, her olaya, her bilgiye hâkim oldukları halde bunlar acayip bir şekilde huzursuzlarmış. Oysa bunlar huzura nasıl kavuşulur, insanlar nasıl mutlu olur hepsine birden hâkim olanlardı.
Çok bilmek mi huzursuz etti bunları, bildiğini zannetmek mi, dünyayı kendi etrafında döndürmeye çalışmak mı, bilinmez…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.