İlk gençlik yıllarımda, yani 1971'de, Malazgirt Zaferinin 900. yılıydı ve o yılın kutlamaları, basında çok yer almasa da bizim takip ettiğimiz dergilerde hayli yer almıştı. Ankara'dan Malazgirt'e kadar bir yürüyüş yapılmıştı mesela. Savaşın vuku bulduğu alanda da törenler yapılmıştı. O günlerden kalan en etkili hatıramız da birkaç kuşağın ezbere bildiği Malazgirt Marşı olmuştu.
Rahmetli Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu:
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklim-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Budur peygamberin övdüğü Türkler
Ya Allah, bismillah, Allahu ekber
mısralarıyla başlayan şiiri ile ödül kazanmış ve bu şiir de bizlerin dilinden düşmemişti.
Bizler değişik yıllarda Malazgirt toplantıları yaptık ama sosyal etkisi pek yaygın olmayan toplantılardı bunlar. Dernek çapında düzenlenen seminer veya konferanslardı. İşin en acı tarafı, devletin yüce katları, Malazgirt konusunda çok duyarsızdılar. (Gerçi, civardaki bazı askeriye mensuplarının o geceyi savaş alanında geçirdikleri de olurmuş ama toplumsallaşmamış birer anma şeklinden öte gidememiş bunlar. Yerel kutlamalar da yapılmış ama devlet sahip çıkmamış bu kutlamalara.)
Devamı: https://www.izdiham.com/burak-capan-kendime-denk-dustugum-gun/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.