• İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Necip Tosun, Edebiyatın Acunları

Necip Tosun, Edebiyatın Acunları
Bir süredir kitapevlerinin vitrinlerini, raflarını boydan boya işgal eden, gazetelerin kitap eklerinin çok satan listelerinin ön sıralarında yer alan, dergilerin, kitap eklerinin sayfa sayfa ilanlarına konu olmuş popüler romanları okuyorum.

Bilinen popüler edebiyat anlayışının değişip değişmediğine, eserlerin konularına, anlatım biçimlerine, sanat algılarına, dil anlayışlarına bakıyorum. Özellikle bir zamanlar nitelikli edebiyatın kulvarlarında eserler vermiş, şairlerin, romancıların, denemecilerin eserlerini ayrı bir dikkatle okuyor bu roman yönelimini anlamaya çalışıyorum.     

Edindiğim ilk izlenim, eserlerin kolay okunur “okur romanları” olduğu yönünde. Okuru sıkmayan, sığ, yüzeysel konuların aynı basit biçimlerle sunulması. Tümüyle okur odaklı metinler. Yazarlar, okurları kendi düşüncelerine, anlayışlarına çağırmak yerine, tam tersine, okurun ayağına gitmekte, sofrasına oturmakta, o düzlemden konuşmaktalar. Sonuçta okur beklentisine, bilgisine, beğenisine denk düşen bir seviyeden onlara seslenmekteler. Okur din istiyorsa din, macera istiyorsa macera, aşk istiyorsa aşk, kan istiyorsa kan sunulmakta. Bu anlamda tasavvuf, cinsellik, katillik, aşk, kahramanlık bu romanların temel ilgi alanları olmuş.

Okuyucuların da tüm bu nedenlerle bu tür romanlarda bir televizyon dizisi, bir film izleme tadı buldukları açık. Yazarlar da bu beklentiye denk düşen bir tavır içindeler. “Sizi rahatsız etmeye geldim, biraz dikkat ve çaba gösterin” yerine, “şöyle bir uzanın, hadi keyfinize bakın, hayırlı yolculuklar” diyerek başlamaktalar romanlarına. Herkesin kendini bulacağı hayatı, bizzat hayatın kendisini sunmakta. Bu yüzden herkesin iyi bildiği, kendini bulduğu bir dünyanın içinden sesleniyor romanlar. Dil tümüyle gündelik dil ve algı gündelik algıya teslim olmuş. Hayat, sanat katına yükselmeden çiğ haliyle durmakta. Ambrose Bierce’nin “Popüler yazar, insanlar ne düşünüyorsa onu yazar. Bilge yazar, onlara üzerinde düşünecekleri bir şeyler sunar.” sözü tam da bu romanlar için söylenmiş gibi. Popüler yazar insanların çok iyi bildiği dünyayı anlatır. Bu yüzden onları çabuk yakalar ve onlara en yüzeyinden kendi meselesini aktarır. Okuru şaşırtmaz, ona yeni sorular sordurmaz, kendi dünyasında dolaştırır, gezdirir, tarihi ve turistik yerleri gösterir ve sağ salim kendine teslim eder. Okur “vakit ne çabuk geçti, anlayamadım” bile der. Hatta “romanı elimden bırakamadım…” Bu romanlarda tüm bu özellikler bulunmakta. Sanki roman on dokuzuncu yüzyıldaki eğlence işlevine geri dönmüş gibi.     

Devamı: https://www.izdiham.com/necip-tosun-edebiyatin-acunlari/

Bu haber toplam 230 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim