Genel Yayın Yönetmeni Bab-ı Ali’nin en tecrübeli isimlerinden Tevfik Yener’di. İki, üç aylık bir maceradan sonra kapandı.
Ekonomi Servisi şefim rahmetli Namık Ahıska’nın alacaklarımın karşılığı olarak oldukça eski bir daktiloyu verip, “Hakkını helal et” sözlerini ve ayrıldığımızı hatırlıyorum.
Kısa süre sonra Cağaloğlu’ndaki Dünya Gazetesi’nde işe başladım. 1992 yılı Nisan ayında artık 212 sayılı Basın İş Kanunu’na göre; hem de Bab-ı Ali’de çalışan bir gazeteci olmuştum.
Cağaloğlu Yokuşu’ndaki Dünya Gazetesine gitmek için her gün Kapalıçarşı’dan geçip, Nuri Osmaniye kapısından çıkar, biraz ileride sağ tarafta bulunan Milliyet Gazetesi’nin binasına bakardım. Hayalim Milliyet muhabiri olmaktı.
Devamı: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/abd-emperyalizmi-teror-ve-abdi-ipekci-41859714
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.