• İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C

Öğr. Gör. Tarkan Zengin: Masada görünmeden merkezde olmak

Öğr. Gör. Tarkan Zengin: Masada görünmeden merkezde olmak
Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde tarihi bir seçime gidiyor. Seçim kurulu kararına göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dört aday yarışacak.

Seçimde başka adaylar olsa da yarışın ittifaklar arasında geçeceği görülüyor. Cumhur ittifakı ile Millet ittifakını oluşturan partiler açısından bir farklılık dikkat çekiyor. Cumhur İttifakı, AK Parti, MHP, BBP, YRP ve Hüda-Par'dan oluşurken, Millet İttifakı altı partinin yanı sıra HDP ile sol/sosyalist, marksist/leninist marjinal sayılacak diğer partilerden oluşuyor. Masada oturan altı partinin dışında HDP'nin başını çektiği "Emek ve Özgürlük İttifakı", seçime Yeşil Sol listelerinden girecek.

Tehdit dili

16 Mart 2023 tarihinde HDP'nin ev sahipliğinde toplanan 'Emek ve Özgürlük İttifakı' seçimlere birlikte girme ve Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı aldı. İttifakın bileşenleri HDP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF). Kılıçdaroğlu'na destek veren masada yer alan partilerle de görüşleri taban tabana zıt olan bu yapılar aslında gizlenmeye çalışılıyor. Oysa bu yapılar şimdiden iktidara gelmiş gibi tehdit dili kullanıyor. Oy oranları binlerle ifade edilen bu yapılar Kılıçdaroğlu'nun kazanmasını kendilerinin iktidara gelmesi olarak görüyorlar. Hatta PKK terör örgütünün elebaşları peş peşe açıklamalar yaparak Kılıçdaroğlu'nun adaylığını desteklediklerini söylüyorlar. Terör elebaşları 14 Mayıs itibariyle iktidara geleceklerini söyleyecek kadar ileri gitmelerine rağmen bunlara tepki gösterilmemesi tehlikenin boyutunu gösteriyor. Masa, HDP'nin dahil olmasıyla yedili bir ittifaktan daha fazlasına tekabül ediyor. Marksist/Leninist bu yapıların nasıl bir ülke tasavvur ettiklerini seçim bildirgeleri, açıklamaları ve parti metinleri üzerinden analiz edelim.

'Demokrasi güçleri'

Terör örgütünün siyasi şubesi olan HDP ve ittifak bileşenleri, kendilerini 'demokrasi güçleri' görüyor, 'emek ve özgürlük' ittifakı olarak isimlendiriyorlar. Kendilerini demokrasi güçleri olarak tanımlasalar da demokrasiyle ilgileri yok. Zira şiddeti, mücadele yöntemi olarak benimseyen PKK'ya terör örgütü demedikleri gibi terör örgütlerinin katliamlarına karşı açıklamaları da yok. Kendilerini emek ittifakı olarak tanımlasalar da geniş emek kesimleriyle ilişki kuramadıklarını biliyoruz. Kendilerini özgürlük ittifakı olarak tanımlasalar da özgürlükçü olmadıklarını açıklamalarında ve parti programlarında görebiliyoruz.

Devamı: https://www.star.com.tr/acik-gorus/masada-gorunmeden-merkezde-olmak-haber-1776678/

Bu haber toplam 231 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim