“Çalabım bir şâr yaratmış iki cihân âresinde
Bakıcak dîdâr görinür ol şârın kenâresinde
Nâgehân ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım taş u toprak arasında”
şeklindeki beyanında yer tutacak olan düşünüş, oluş ve kuruluş kodlarını ihmal ettiğimizde, Fars-Arap, Hind ve Türk-İslam damaları üzerinden dünyayı kat eden İslam sanatının tamamını genel bir ihmale uğrattığımız kadar nebevi bilgi, duyuş, düşünüş ve hafızamızı da ihmale uğratmış oluruz.
Bu nedenle Kubbetü’s-Sahra, onun yapıldığı mekan, yapılma nedeni ve yapılma tarzı/formu ve tezyinatı bakımından -başta kendi zihniyetimizin inşasını temsilen- kendisinden çok çok daha fazlasını ifade eder.
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/omerlekesiz/ngehn-ol-sra-vardim-2056562
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.