• İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Prof. Dr. İsmail Aydoğan: Üniversite sınav sonuçları üzerine

Prof. Dr. İsmail Aydoğan: Üniversite sınav sonuçları üzerine

Aşağıdaki tablo son beş yılda uygulanan üniversite sınavında çıkan soru sayısı ve öğrencilerin verdiği doğruların ortalamasını göstermektedir. Son 15 yıl için hatta son 25 yıl için de baksanız aşağı yukarı böyle bir tabloyla karşılaşırsınız.

DERSLER20182019202020212022
Türkçe (40 soru)16,1714,6714.5118,4017,7
Sosyal Bilimler: (20 soru)6,006,687.948,347,9
Temel Matematik (40 soru)5,645,676.085,116,9
Fen Bilimleri (20 soru)2,822,243.243,213,2
YKS Sonuçları

Bu tablo nedir? Bu tablo ahlaktan soyutlanmış bir eğitimin neticesi değil. Eğitimden soyutlanmış bir sistemin neticesi değil. Sistemden soyutlanmış bir kurumun resmi değil. Bu tek amacı bilgiyi öğretmek olan bir sistemin iflas ettiğinin fotoğrafı da değil.  Bu tablo hiçbir şey değil. Çünkü istatistiklere göre eğitim sistemini değerlendirmek, beden gücüne göre işçiyi değerlendirmek gibidir. Duygusu, gönlü, sevgisi, nefreti, aklı, geçmişi, sevdiği, sevmediği, kişiliği vb. özelliklere sahip olan bir işçi, insandır her şeyden önce. Ve bunlar hesaba katılmalıdır.

Kapitalistler yahut sömürgeciler insanı insan olmaktan çok işlerini yapan birer aygıt-alet olarak görürler, bu nedenle de insanı tanımazlar. Batıda işletme yönetim tarihi bu aygıtın (!) özelliklerini ortaya koyan buluşlarla (!) doludur. İşletme bilimini kopyalayarak var olmaya çalışan eğitim bilimleri de aynı mantaliteyle hareket eder. Mesela işletme biliminin kurucu babaları sayılan Frederic Taylor, Max Weber ve Henry Fayol gibi klasik örgüt teorisyenlerinin insanı algılama gelişimi biri diğerinin üstüne bina edilen bir anlayışla hareket eder. En babacan görülen Fayol bile insanı yemek yemesi gereken bir canlı olarak görebilme lütfuna erişmiştir. Ardından gelen neoklasik teorisyen olarak bilinen Elton Mayo ise insanın sosyal ilişkiye gereksinim duyan bir varlık olduğunu belirtmiştir. Ne büyük buluşlar! Bugün MEB bürokrasisinde yönetici olmak için bu buluşları (!) bilmek gerekiyor.

Bu buluşlar, bize, batılıların insanı anlamaya değil yeniden yaratmaya çalıştığını ortaya koyar. Darwin’in insan türüyle (!) ilgili buluşu (!) da aynı yaratma hevesiyle açıklanmalıdır. Eğitim sistemimizin yukarıdaki fotoğrafı bu sayılan isimlerin bakış açısıyla değerlendirildiğinde, “geliştirilmesi gereken bir alan” olarak görülür.  Bu bir “bakış yanlışlığıdır” aslında. Bu bakış yanlışlığı devam edecek gibi görünüyor. Çünkü MEB yöneticileri yukarıdaki tablo için seferberlik başlattılar ve bu derslerden başarılı olmayı hayat memat meselesi olarak görüyorlar, bu nedenle bu sorunu (!) kökten (!) çözmeye ant içmişler.

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/universite-sinav-sonuclari-uzerine/

Bu haber toplam 152 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim