• İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz: Emperyalizmin ‘Z Kuşağı’ Oyununa Karşı Öneriler -III-

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz: Emperyalizmin ‘Z Kuşağı’ Oyununa Karşı Öneriler -III-
C- Gençlerimiz Kimlik Sahibi olmalıdır:

 

                                                                -1-

Önceki yazılarımızda, emperyalizmin ‘z kuşağı oyunu’na karşı önerilerimizi sunmaya, ‘Milli bünyemizin saldırılara karşı dirençli olması gerektiği’ ile başlamış; genç kuşağa bir bütün halinde sahip çıkılmasının önemini belirterek devam etmiştik. Bu yazımızda da ‘gençlerin kimlik edinmesi’ konusuyla önerilerimizi sunuyoruz. Konuya bir benzetme ile başlayalım: 

Türkçemizde ‘Kilit Taşı’ adıyla, ‘kilit’ bir kavram vardır. Sanat, mimari ve inşaatta kemer, kubbe, köprü ya da tonoz (yarı kubbe) gibi taş yapıların eğrisinin en üst noktasına yerleştirilen taşa, kilit taşı denir. Yapı içerisinde bu taşın kendisi küçük ama işlevi büyüktür. Kilit Taşı, inşaat sürecinde oraya yerleştirilen son parçadır. O yerleştirilince inşaat tamamlanmış olur. Kilit taşı yerleştirilinceye kadar köprü, kubbe, kemer veya tonozlar iskele üzerindedir ve işlev görmek şöyle dursun kendi kendilerine ayakta dahi duramazlar. Kilit taşı, bu yapıların tamamlanmasını ve işlev görmesini sağlar. Eğer kilit taşı olmaz ya da konulmazsa taş, kum, kireç ve emekten oluşan o yapılar iskele kaldırılınca ayakta duramaz, çökerler.

Kilit taşı köprü, kubbe, kemer veya tonozları oluşturan taş, kireç ve kumları, bir bedenin parçalarını birbirine bağlayan ve işlevsel hale getiren bir ruh gibidir. Yani kilit taşı binanın ruhu, o yapıların tamamlanmasını, ayakta durmasını ve işlev görmesini sağlayan ana unsurudur. Yapının üzerine binecek ağırlığı, yanındaki taşları, sanki organize ederek onlara aktarır. Yapının dengesini ve tehlikelere karşı mukavemetini geliştirir.

Bu yapıları yıkmak isteyenler, doğrudan kilit taşını hedef alırlarsa ancak zarar verebilirler, aksi halde bu mümkün olmaz.

Doğal ve yapma birer kemer ve onun üzerinde mavi boyayla işaretlenmiş kilit taşı.

Konumuz olan kişilikteki ‘kimlik’ te tıpkı sanat, mimari ve inşaattaki ‘kilit taşı’ gibidir ve kişilikte aynı işlevleri yerine getirir. Mimaride kilit taşı gibi, kişilikte de kimliğin çok büyük bir yeri ve önemi vardır. Kimliksiz insan, okyanusta kılavuzsuz kalmış olan insan gibidir. Ne yapacağını, hangi yöne gideceğini bilemez. Kimlik kazanılamazsa ergen ya renkten renge, kılıktan kılığa girebilen bukalemun tipli ya hedefsiz ve davasız bir insan olur ya buhrana sürüklenir ya da ters bir kimliğe bürünür.

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/emperyalizmin-z-kusagi-oyununa-karsi-oneriler-iii/

 

 
 
Bu haber toplam 352 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim