Kendisini her vesileyle anan yarım yüzyıllık üstadımın da en yakın “dostlarından” olmasından dolayı kendisini önce gıyabında, sonra ulusal ve uluslararası vesilelerle o kadar “yakından” tanıdım ki; anlatılamaz ve yazılamaz, ancak yaşanırdı ve yaşandı, elhamdülillah…
Muhammed Emin Saraç Hocamızın en yakın dostlarından olan üstadıma vefat haberini verdikten birkaç saat sonra yazıp gönderdiği satırları bir anı yazısı haline getirdim.
Yazılanlar şu mısralarla başlıyor…
“Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde / Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde / Ne bir arzum, ne emelim, yaralanmış bir elim / Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde…”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.