Bu sırada kendisinin Milliyet gazetesinde 28 Ağustos 2012 tarihinde yayımlanmış “Dördüncü yol yok muydu” başlığını taşıyan bir makalesiyle karşılaştım.
“Sami Bey o zaman ne yazmış acaba” merakıyla metni okumaya başladığımda, Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili bugün içinde bulunduğumuz sıkıntılı duruma ışık tutan kapsamlı bir eleştiri yazısıyla karşı karşıya olduğumu fark ettim.
TÜRKİYE ESAD İLE KÖPRÜLERİ ATTIKTAN SONRA
Bu yazıya geçmeden önce o dönemdeki konjonktürü hatırlayalım. Suriye’de ilk gösterilerin 2011 ilkbaharında patlak vermesinden sonra Türkiye, uzun bir süre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile diyalog içinde kalarak kendisini reform adımları atması yönünde ikna etmeye çalışmıştı. Dönemin Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu ve başka yetkililer bu amaçla Şam’a giderek Esad ile görüşmüş, ancak bu yöndeki ısrarlı telkinler bir sonuç getirmemişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.