• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Sefa Saygılı: İnsan: Müthiş ve harika yaratıklarız

Sefa Saygılı: İnsan: Müthiş ve harika yaratıklarız
İnsan vücudu dünyadaki en karmaşık ve eşsiz organizmadır. Organlarımızdan en küçük mikroskobik hücreye kadar bedenimizin her yanı müthiş ve harika bir şekilde yaratılmıştır.

Hangisini sayalım? İhtiyaca göre daha çok ya da daha az ışığın girmesine izin veren ve geniş bir alanda otomatik odaklanma becerisine sahip gelişmiş bir kamerayı incelediğinizde insan gözünün çalışmasının tekrarlanan taklitlerini görürsünüz. Buna karşılık; iki göz yuvarlağına sahip olarak bizler de, bize bir objenin ne kadar uzakta olduğunu ve üç boyutlu değerlendirme yeteneğini veren derin bir anlayışa sahibiz.

İnsan beyni de müthiş ve harika bir şekilde yaratılmış olan hayret verici ve olağanüstüdür. Öğrenme, akıl, mantık yürütme; bedenin nabız, kan basıncı ve solunum gibi birçok otomatik işlevini kontrol etme; dikkatini başka bir şeyde toplamışken yürüme, koşma, ayakta durma ve otururken dengeyi koruma gibi saymakla bitmeyecek becerilere sahiptir. Bilgisayarlar, sadece hesaplama gücünde insan beyninden daha kuvvetli olabilirler ama mantık yürüten işlerin çoğunda ilkeldir. Beyin ayrıca harika bir uyum sağlama yeteneğine sahiptir. Sözgelimi tren istasyonuna yakın bir eve taşındığımızda trenlerin sesi çok geçmeden beynimiz tarafından filtrelenir ve artık gürültünün pek farkına varmayız.

İnsan vücudu müthiş ve harika bir şekilde yaratılmış bir mucizedir. Örneğin, her ayrıntısı ele alınarak insan vücudunun tamamının kopyası için gereken bilgi insan vücudundaki milyarlarca hücrenin her birinin çekirdeğinde çift sarmal DNA bükümü depolanmıştır. Ve sinir sistemimiz tarafından temsil edilen bilgi ve kontrol sistemi; insanların teller ve optik kablolar gibi hantal keşifleriyle kıyaslandığında hayret verici bir biçimde kompakttır. Bir zamanlar adına “basit” hücre denilen her hücre, insan tarafından henüz tamamen anlaşılmamış oldukça karmaşık küçük birer fabrikadır. Mikroskoplar git gide daha çok güçlü bir hal alırken insan hücresinin olağanüstü manzaraları görüntülenir.

Annesinin kendisine yeni hamile kalmış olduğu döllenmiş tek hücreyi düşünün. Rahmin içindeki o bir tek hücreden her türlü değişik türde dokular, organlar ve sistemler gelişir; bunların hepsi de inanılmaz koordine bir süreçle tam zamanında birlikte çalışırlar. Buna bir örnek de yeni doğmuş bir bebeğin kalbindeki iki ventrikülün arasındaki septumdaki deliktir. Bu delik, doğum sürecinde, akciğerlerden gelen kanın oksijenlenmesine izin vermek için tam zamanında kapanır. Bu durum, bebek annenin rahmindeyken ve göbek bağı aracılığıyla oksijen alırken gerçekleşmez.

Ayrıca vücudun bağışıklık sistemi de birçok düşmanla savaşıp (hatta DNA’nın bozulan kısımlarını tamir eden) en küçük tamirattan en büyüğüne kemikleri tamir edip büyük kazalardan sonra toparlanıp iyileşme gücüne sahiptir. Yaşlandıkça zayıflasa da, bağışıklık sistemimizin hayatımız boyunca bizi kaç kez kesin ölümden kurtardığı hakkında hiçbir fikrimiz yoktur.

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/sefa-saygili/insan-muthis-ve-harika-yaratiklariz-41199.html

Bu haber toplam 253 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim