Bu başlıkların ve görsellerin makalelerle birlikte ayrı ayrı analiz edilmesi seçim sonrası açısından oldukça önemlidir. Zira dergilerin esasen kime seslendiği çok açık değildir ve bu da bağlamın belirlenmesini güçleştirmektedir. Hâlbuki her biri ayrı bir başkentte yayımlanan dergiler okuyucu kitlesi bakımından çok geniş bir dünyaya hitap etmektedir.
Meşhur yabancı dergiler “Le Point”, “L’Express”, “The Economist” ve “Der Spiegel”dir. Bunlara en son Avusturya’da yayımlanan bir başka Almanca dergi olan “Profil” de eklendi. Hep birlikte 14 Mayıs seçimiyle ilgili, taraf olduklarını gösteren sayılara imza atmış oldular. Kapaklarda yer alan başlıklar ve alt başlıklar Erdoğan ve elbette Türkiye hakkında çok keskin imajlar üretilmesine elverişlidir. Dergilerin kapaklarında genel olarak Erdoğan ve kaos, otoriterlik, demokrasi karşıtlığı, savaş tehdidi, yayılmacılık, Batı nefreti, jeopolitik çıkarlar, Avrupa-mülteciler-Orta Doğu, bütün tehlikelerin seçimi, Putin ile anlaşma, Erdoğan gitmeli, demokrasi korunmalı gibi başlıklar öne çıktı.
Adlarını sıraladığımız dergilerin kapaklarında kullanılan görseller de olumsuz imajlar üretilmesine elverişliydi. Örneğin Der Spiegel’in kapağında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi üzerine büyük punto ile “yenilmez” yazılmıştı fakat kullanılan görsel bu ifade ile zıtlık içeriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerinde resmedildiği padişahlara mahsus koltuk birçok yerinden çatlamış, kırılmış ve koltuğun tepe noktasındaki hilalin bir ucu yere düşmekte. Koltukla bağı kopmak üzere olan hilalde başka çatlaklar da var. Bununla çöküş hâlindeki bir imparatorluk görüntüsü oluşturmak istedikleri çok açık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.