“sokaktayım
gece leylak
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!” (Hasan Hüseyin Korkmazgil)
Haziran sıcak, yorgun, nemli günleri, serin, ılık esintili geceleri ile yine geldi. Yazın gelmesi, tatil rehavetinin yavaş ama umutlu bir kuşatması olsa da yaşadığımız zorlu günlerden sonra yine de temkinliyiz. Birden yazın uzun günlerine, serin gecelerine, bereketli ikindi vakitlerine bırakamıyoruz kendimizi. Bu yaz kederler kuşanmış, yaslı, acılı geldi ülkemize ve dünyaya.
Haziran bir göç mevsimi gibidir. Bu mevsimde ebediyete uğurladıklarımız vardır.
“Haziranda ölmek zor!” mısralarını Hasan Hüseyin Korkmazgil, yine 1970 yılının Haziran ayında göç eden usta romancı Orhan Kemal için yazmıştır.
“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak” Ahmet Haşim’in derin duyarlılıklar yüklü, imgesel yoğunluğu olsa da hayatın içinden akıp gelen şiirlerini ortaokul yıllarında ezberlerdik. 4 Haziran 1933, hazanı, hüznü, gün batımlarını, gecenin tılsımlı yalnızlığını anlatan eşsiz şiirler bırakarak veda eder şair.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.