• İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Selvigül Kandoğmuş Şahin: Sizi bekleyen tek okur(1)

Selvigül Kandoğmuş Şahin: Sizi bekleyen tek okur(1)

Büyük bir itina ile renk renk önüme dizilen kitaplara baktım. Sonra akan kalabalığa. Bir an kendimi bir tezgâhta hissettim. Hani olur ya, manav tezgâhları, ışıklar altında pullarının yanıp söndüğü balık tezgâhı da olabilir ve ya çeşit çeşit, renk renk mevsim sebzelerinin, meyvelerinin dizildiği bir tezgâh da. Ya da yaşlılık yorgun bir türkü gibi yakışır yüzünüze sanki beyaz saçlarınız akar yün başörtünüzün kıyısından, siz elinizle ördüğünüz emeğinizi, renk renk patikleri, havlu kenarlarını, lifleri sergilersiniz, arada kısık ve utangaç bir sesle de “liflerim var, patiklerim var elişi bunlar, elişiiii” diye seslenirsiniz.

 

Sonra, balıkçının gür bir nida ile par par yanan balıkları sularken; “taze balıklarım vaaaaar, hadi kanlı canlı, taptaze bunlar” diye bağırdığını, manav tezgâhında alnına birikmiş terleri silen gür bıyıklı iri kıyım satıcının; “taze taze yeni geldi bahçeden hadi baylar bayanlar elmalarım, armutlarım, kan damlayan kırmızı karpuzlarım vaaaaar…”  diye seslenişi gelir sanki aklınıza. Böyle işte bir an tezgâhın arkasında kendinizi bir satıcı gibi hissedersiniz…

 Oysa ben bu kitap tezgâhının arkasında önümde dizili kitaplarımın şahitliğinde, birilerine satıcıların cesurluğunda bağıramazdım elbet. “Bu kitapları ben yazdım, bakın bunlara geceler ve gündüzler boyu gözümün nurunu akıttım, terimi akıttım, uykusuz kaldım. Yeri geldi yazma sancılarımla evi barkı unuttum, kendimi sokaklara vurdum. Yeri geldi bir odaya kapanıp günlerce yalnız kaldım, evdeki herkesle arama mesafe koydum, ‘yazı yazıyorum dokunmayın’ diyerek afra tafra yaptım diye kimselere söyleyemem, avazım çıktığı kadar hele hiç bağıramam. “Kitaplarım var, taze taze yeni yazıldı bunlar, kitaplarım vaaaar” diye nasıl bağırabilirim ki… Oysa ne zordur yazmak, sizden bedel ister, bir ömür ister. Kolay mı sanıyorsunuz bu iki kapak arasına derlenip toplanıp gelmiş olan sayfaların bir bir yazılmasını… Daha neler neler söylemek isterdim, önümden hızlı hızlı yürüyerek geçen, donuk bakışlı, ilgisiz kalabalığa. Popüler bir yazar değildim elbet, o nedenle kuyruğa girip kitabımı imzalayan hayranlarım da yoktu. Billboardlara resmimim öyle boydan boya asılmadı hiç. Şimdilerde yazarlık artistik bir şey oldu ya. Benim artistik bir duruşum da yok. Elimi çeneme koyup şöyle fotojenik bir poz mu versem, ah bilemiyorum.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/sizi-bekleyen-tek-okur1-7850/

Bu haber toplam 210 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim