İsterseniz kestirmeden gidelim ve peşinen bir gerçeği kabul edelim: İnsanoğlu, hemcinslerini sevmiyor. Zâten sevgi olağanlaşsaydı, çeşitli dillerde, moral yüklü edebiyatlar üzerinden 'sevelim, sevilelim' çağrıları havalarda uçuşmazdı. İçselleştirilerek yaşanan ya da yapılan şeylerin çoğu kez dilde bir karşılığı olmaz. S.Pollack'ın Havana filminde Robert Redford'un canlandırdığı Jack Weil karakterinin bir repliği aklımdan çıkmaz. Şöyle diyordu Jack, militan sevgilisine: 'Fikirleri yaşayamazsın. Yaşadığın pek çok güzel şeyin ise zâten bir fikri yoktur'...
Her ne kadar sevgi ve sevgisizlik iki karşıt duygu, kavrayış ya da yöneliş olsalar da, diyalektiğin icâbı olarak şaşırtıcı bir şekilde birbirlerine evrilebiliyor. Çünkü bu iki karşıt duygu çoğu kez özne-nesne ayırımının iki farklı görünümüdür.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanSeyfiOgun/sevenler-ve-sevilenlere-d%C3%A2ir/54352































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.