Ağustosun dokuzuna Muharrem-ül Haram ayının biri diyeceğiz.
Memlekette, Alevisi-Sünnisi; Hz. Ali evladını seven, sayan, başına tâc eden kim varsa, sinesine bir gussa oturacak.
Gözler nemlenecek, sineler dövülecek, mersiyeler okunacak. Yezide lanet, Hz. Hüseyn'e ahlar okuncak.
Ve Ağustos'un ortasında, o cehennemi sıcakta pek çok yurttaşımızın susuzluktan dudakları çatlayacak.
Kendilerini Hz. Ali yolunda gördükleri için gururla "ben Aleviyim" diyen nice yurttaşımız, Muharrem ayının onunda yaşanan o faciayı unutmadıklarını göstermek için on gün su içmeyecek.
Zira, Yezid zaliminin Kerrübelalarda, cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyn Efendimizi bir yudum suya hasret bırakarak şehid ettiği o mel'un hadise pek çoğumuzun yâdına düşecek.
Zalim bir hükümdarın zorbalığına eyvallah etmemiş, kundaktaki bebeleri kucaklamış, ailesi ile Kûfe'ye doğru göç yoluna düşmüştü Hz. Hüseyn.
Bin Saad'ın, Şimr'in lanetli ordusu Kerbela'da önlerini kesti.
Fırat'ın gürüldeyerek aktığı, yeşil Kerbela o günden sonra hafızalarımıza çöl olarak kazındı.
Zalim ordu, su ile masumların arasına girmişti çünkü.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/taceddin-kutay/yezid/haber-1192415
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.