• İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C

Tarkan Zengin: ‘Takoz'

Tarkan Zengin: ‘Takoz'
Teknofest nedeniyle bazı tartışmalara şahit olduk. Siyaset üstü bir alan olması gereken savunma sektöründeki gelişmelerden bazı siyasetçilerin rahatsız olduğunu beyanlarından biliyoruz.

Doğrudan karşı olanlar olduğu gibi milletimizin büyük desteği olduğu için karşıtlığını açıktan söyleyemeyenler de var. Doğrudan karşı olduğunu söyleyemeyenler "rekabet olmalı", "herkes yapmalı" gibi anlamsız ifadelerle sanki destek veriyormuş gibi yapıyorlar. Oysa savunma sektörü zaten rekabete açık büyük bir küresel pazar aynı zamanda.

Siyaset üstü olan savunma alanında yapılan çok sayıda imalat ile neden gurur duymazlar? Bayraktarların yaptığı SİHA'ları, Akıncı'yı ve Kızılelma'yı çeşitli nedenlerle paylaşmadıklarını varsayalım. Peki askeri tersanelerde inşa ettiğimiz Milgem'leri, reis sınıfı denizaltıları, Fırtına Obüslerini şimdiye kadar takdir ettikleri neden görmüyoruz? Türk Silahlı Kuvvetleri Vakfı şirketlerinin imal ettiği Hürjet'i, Gökbey'i, Atak helikopterlerini, Anka'yı, Milli Muharip Uçak KAAN'ı ve çok sayıda akıllı mühimmatların birisini dahi paylaşarak bu başarılardan gurur duyduklarını gördük mü? Oysa tüm bu çabalar ülkemizin milli bağımsızlığını ve gücünü artırıyor. Geçmişte olduğu gibi savunma sanayinin önüne takoz konulacağına dair tereddütler bu nedenle de oluşuyor. Savunma sanayii alanında yapılan yüzlerce başarılı projeyi görmezden gelenlerin savunma sanayiinin önünü kesecekleri düşünülüyor.

Milli teknoloji hamlelerini geçmişte sabote edenler bugün bunu doğrudan değil başka yöntemlerle yapıyorlar. Selçuk Bayraktar, bu durumu Akıncı'nın önündeki "takoz" ile anlattı. Bir milyon satır yazılım ve onlarca parçadan oluşan Akıncı'nın önüne bir takoz konduğunda hiçbir yere gidemediğini söyledi.

Savunma sanayii tarihimizde baktığımızda ikili bir yapı karşımıza çıkar. Savunmada kendi ayaklarımız üstünde durmak ve bağımsız bir savunma sanayii oluşturmak için büyük emek verenler ve bu uğurda canları dahil her şeyini feda edenler var. Ülkemizin ihtiyacı olan uçakları almak için 1935'te düzenlenen kampanyaya bağış yapmak yerine bütün servetini milli bir uçak yapmak için yatıran Nuri Demirağ var. 1932 yılında ülkemizin ilk sivil tayyare mektebi için Cumhuriyet Halk Fırkası Umum Katibi'ne mektup yazarak "eğitim amaçlı uçaklarda kullandığı benzinin maliyet fiyatına verilmesi" talebi dahi karşılıksız kalan Vecihi Hürkuş var. Türkiye'nin ilk kara, hava ve deniz bombalarını üreten, 1948'de hükümet alımları durdurduğu için bomba fabrikasını soba fabrikasına dönüştürmek zorunda kalan Şakir Zümre var.

Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/tarkan-zengin/takoz/haber-1363851

Bu haber toplam 145 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim