TYB Kitapları 10: 1991 yılı Kültür Sanat Yıllığı

Yıllık, Ekonomi ve Siyaset, İslam Dünyası, Dinî Hayat, Kültür Hayatımız, Dilimiz, Deneme- Tenkit- İnceleme, Eğitim, Şiir, Hikâye, Roman, Seyirlik Sanatlar, Çocuk Edebiyatı, Türk Musikisi, Plastik Sanatlar ve Mimari, Mizah, Radyo-Televizyon, Sinema, Basın, Dergiler, Yayın Hayatı, Nesillerin Mirası, Spor, Dış Politika, Olaylar-Kayıplar-Kuruluşlar-Ödüller,  bölümlerinden müteşekkil.

Yıllık batı medeniyetinin savaşsız var olamadığını, hayatiyetini sürdüremediğini söyleyen satırlarla açılıyor. Hayatiyetini sürdürmek için ülkeleri birbirine düşürmek, iç kargaşa çıkarmak gibi stratejiler de de izleyen batının bu stratejilerinin sonuçlarını gördük, görmekteyiz. O nedenle kültür ve sanat dünyamızı, ilmî ve dinî bilgilerimizi geliştirmeye ve genişletmeye yol açacak her türlü çabanın da yanında yer alan Türkiye Yazarlar Birliğinin bu dünyalardan kayıtları tuttuğu yıllıklar emek mahsulü yapılarıyla önemli bir birikim olarak varlığını koruyor.

1991 yıllığı da 700 sayfayı geçen geniş hacmi ile 1990 yılının Körfez Krizi ile yoğunlaşan gündemine Ahmet Varol'un İslam Dünyası bölümü ile şahitlik yapıyor. Varol, İngiltere'nin bıraktığı ihtilaflı bölgeden kaynaklı çıkan krizin en çok da güç odaklarının işine yaradığını, Kuveyt'te kurulan pek çok islamî kurum ve kuruluşun bu savaşta yok edildiğini aktarıyor. Afganistan'dan Tunusa, Balkanlara kadar geniş bir islam dünyası değerlendirmesi sunan bölüm, Flistin'in İsrail tarafından (gündemin Körfez'e kaymasından faydalanarak) gelen katliam ve baskılarına da yer veriyor.

Hamide Nadir'in yazdığı 'Kadın ve Aile' bölümünde (ekonomi-toplum-siyaset) 26 Ekim tarihli başörtüsünü serberst bırakan TBMM kararına, çekilen sıkıntılara, Çalışma Bakanlığı bünyesinde kurulan Aile Araştırmaları Kurumu ve Kadın Sorunları ve Statüsü Genel Müdürlüğü'nün kurulması gibi durumlara değiniliyor.

Yıllıkta,diğer bölümlerle beraber, bir önceki yıldaki gibi Türkiye Yazarlar Birliği'nde yapılanlar ve verilen kültür sanat ödülleri ile ilgili haberlere de yer veriliyor. 

Cihan Aktaş'ın "Ülkemiz mimarisinin batının maddi büyümesi karşısında duyulan eziklikle maneviyat boyutunu küçümseme eğilimi yüzünden ızdırap çektiğini söylemeliyiz." dediği "plastik sanatlar ve mimari" bölümündeki değerlendirmesini aktarıyoruz: