• İstanbul 19 °C
  • Ankara 18 °C

Ufuk Coşkun: Toplum kısa devre yapıyor

Ufuk Coşkun: Toplum kısa devre yapıyor
Frederic Gros, “İtaat Etmemek” adlı kitabında şöyle bir cümle kuruyor; “Hayat, banka borçları ödendikten sonra geriye kalan çok az bir miktar anlamına geliyor.”

Öyle bir ekonomik düzen inşa edilmiş ki matematiksel olarak ömrünüzü nasıl ve ne şekilde geçireceğiniz hemen hemen hesaplanmış durumda.

Düşünün, henüz 6-7 yaşlarında zorla devlet okullarına alınan bireyler, yaşamları boyunca hayatta kalacak şekilde belirlenmiş bir miktar parayla ve elbette borçla yaşamaya mahkûm ediliyor.

Dolayısıyla bir tarafta yüzde 99’u borç ve sefalet içerisinde sürünen yoksullar diğer yanda servetlerinin ağırlığı altında ölümüne semirmiş elit para babaları… Kurulan düzen böyle bir şey.

Hal böyle olunca bu adaletsiz ve zorba yaşamın bir teselli ikramiyesi olan “fakirlik gururu” artık “agresif bir utanca” bıraktı.

Orta sınıfın da yok olduğu böyle bir zamanda nefessiz kalan toplum, arada kısa devre yaparak öfkesini küçük suçlar işleyerek pay etmeye başlıyor.

Medya patronları, siyasetçiler, holding sahipleri, markalar, büyük para babaları ve dünyaya nizam vermeye kalkan kurum ve kuruluşlar vs. Ya geriye kalanlar?

İşçiler, emekliler, memurlar, çiftçiler, küçük esnaf, gençler yani sıradan halk kitleleri… İşte ne plan kuruluyorsa bu geriye kalanlar üzerine kuruluyor!

Mesele zenginlerin çoğalması değil asıl mesele; yüz yıldır aynı kesimin zengin kalması geriye kalanların fakir bir şekilde hayatta kalma mücadelesi vermesidir.

İbn Haldun, Mukaddime’sinde “emeğini sadece geçimini sürdürmeye ayırıp geçimi dışında başka bir şeyle uğraşamayacak hale gelen toplumda bilim ve bilgi edinilemeyeceğini” vurgular. Buna elbette özgür yaşama hakkından mahrum edilmeyi de ilave edelim.

Borçlu yaşamların dünyasında düşünce üretimi mi olur? Özgürlük mü olur?

Karnını doyurmak için yaşam mücadelesi veren bir insanın en büyük emeli kredi kartsız alış veriş yapmaktır.

Sonra bu insanlar popüler kültürün beğeni imparatorluğunda yaşam koçların mutluluk aşılayan(!) kitlesel hipnoz ritüellerinde uyuşturulmaya çalışılıyor.

Ve sonra demokrasi hipnozuna maruz bırakılarak, insan-özgür denklemini bozan ve bizlerde bir zihin çarpılmasına yol açan, sözüm ona eşitlikçi bir anlayışın kurbanların haline getiriliyoruz.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/toplum-kisa-devre-yapiyor-9968/

Bu haber toplam 32 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim