Yavuz Sultan Selim’in bölgeselden “evrensele uzanan bir imparatorluğun siyasal stratejinin” inşasında oynadığı tarihsel rol, hep göz ardı edilmiştir. Meselenin, büyük bir siyasal dehayı gerektirdiği göz ardı edilip bir mezhep meselesine, oradan da Alevi Türkmen “kabile idolüne” indirgenmesine nedense sessiz kalınmıştır. O zaman mesele şudur; ya bölgede mezhep devletleri kurulacaktır ya da bütün bunların üstünde “bir imparatorluk yapısının” gerektirdiği, zamanın ruhuna uygun bir yapı oluşturulacaktır. Yavuz’un yaptığı budur.
Bugün orta doğuda karşılaşılan her konu; Arap, Kürt, Türkmen, Suriye, Irak, İran, Turan meselesi dönüp dolaşıp Yavuz Sultan Selim’in yaptığı imparatorluk stratejinse ve büyük entegrasyona yeniden bakmayı gerektirmektedir. Yavuz Sultan Selim Han, İran-Turan çatışmasının o günkü tezahürüne evrensel bir imparatorluk olmanın vizyonuyla cevap vermiştir.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/yavuz-sultan-selim-yasiyor/haber-316123































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.