1894’ten 1944’e kadar devam Servet-i Fünûn Dergisi, Tanzimat Fermanından beri temelleri atılan ve Batılı değerlerin ülkemizde yerleşmesi için çaba harcayan Batılı bir edebiyat dergisiydi. Tek amacı vardı. Yerli değerlere YABANCILAŞMAK…
Servet-i Fünûncular, Her ne kadar Farsça’dan, Arapça’dan alınan kelimelerle değişik tamlamalar yapsalar da Tanzimat Edebiyatının kurucu isimlerinden Şinasi’nin misyonunu devam ettirmiştir. Şinasi ve arkadaşları Batıda gördüğü bir edebiyat değerini hemen gelip yerli olanla değiştirmeye çalışmıştı. Bu durum, Osmanlı insanının değişmesine sebep olmuş ve böylece insanlarda yeni/farklı bir kainat görüşü ortaya çıkmıştır. Bu yeni kainat görüşünde metafizik, ruh ve öte alem ötekileştirilmiştir.
Servet-i Fünûn Dergisinde kim yazarsa yazsın derginin görüşleri doğrultusunda yani Batılı bir propaganda ile yazılar ve şiirler kaleme almak zorundaydı. Çünkü derginin sahibi D. Nikolaidi, Hristiyan bir Osmanlı vatandaşı idi. D. Nikolaidi, aslında “Servet” gazetesinin sahibiydi. Ali İhsan Tokgöz, ona giderek “Gel senin gazeten için bir bülten çıkaralım.” Dedikten sonra “servet” kelimesine fenler anlamına gelen “fünûn” kelimesi eklenerek “Servet-i Fünûn” ismini almıştı. Ali İhsan Tokgöz de dergide yazı işleri müdürü olmuştu. Sahibi, yine D. Nikolaidi’iydi.
Bizim D. Nikolaidi ve onun gayr-ı müslim olmasıyla bir işimiz yok. İşimiz, Servet-i Fünûn dergisinin Müslümana mahallesinde salyangoz satmasıyla alakalı. Abdülhamid-i Sani’ye (İkinci Abdülhamid) Ermenilerce “isibdat” yaftasını meşru kılan yazılara da yer vermesi, bir İslam beldesini işgal eden Fransa’ya teşekkür için Beyoğlu’ndaki Fransız Elçiliğine gidip teşekkür çelengi bırakmaları, sayfalarında hiç alakası yokken suyun moleküllerinin oluşum biçimini “H2O” yerine “Hamit 2 Sıfır” şeklinde yazı yazmaları, daha başka yabancılaşan davranışları çok manidardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.