Cahit Koytak’ın “biz ona doğru yürüdükçe, / Gazze’de kalkıp bize doğru yürüyecek” ikiliğini kapağa taşıyor yeni sayısında Yitiksöz. Yitiksöz, yirmi dördüncü sayısıyla ağustos ayının yalımında ve terörist İsrail’in zulmü altında acılar ve çaresizlikler altında oluşan derin öfke sağanağında okuruyla buluştu.
Genel Yayın Yönetmeni Sayın Duran Boz, “Kalem ve İnsanın sınanışı” adlı yazısında yazı ve insanın dünya hayatındaki sınanışı üzerine değinir. Şubat ayından beri vahşi bir katliama sahne olan Gazze, maalesef artık aklın ve hafsalanın bir daha göremeyeceği yeni vahşetlerle devam ediyor. Herkes sanki bu vahşeti izleyerek onaylıyor gibi… Yazıdan bir bölüme buyurun:
“Yazı, insanın kalemle sınanmasıdır. Sorunlarıyla söyleşen yazarın yüreğinden yeryüzüne kelebekler uçurmasıdır. Neticesi kestirilemez oyunların sorgusunu başlatmaktır hayatta. Dünyada insani gerçekliğin hakikatle ilişkisine dair göstergeleri çoğaltmaktır. Yazarın ödevi, kişinin kendisiyle barışık bir yaşantı kurmasına katkıda bulunmaktır. İnsani özü devre dışı bırakan şeytansıların salınımı karşısında var oluşu muhafaza yöntemlerini işaret etmektir. İnsana yönelen küresel şıvgınların yayılışına göğsünü siper etmektir. Zamanı, zikir sesleriyle yumuşatan kuşların donanmasına katılmaktır. Vakti geldiğinde güneşle yârenliğe tutuşanların türküsüne eşlik etmektir. Bedavacılığın ruha hücum eden söylemlerine aldanmamaktır. Ekmeğin emekle kavrulmadan yenemeyeceğini bilmektir.
Yazar, yazdıklarıyla yanı başında sahnelenen oyunları yorumlar. Oyunların sıradanlığını hesaba çeker. Emeğin oldubittilerle zayi edilmemesi için çırpınır. İnsanın, özgül ağırlığını ortaya çıkaran alın teriyle senlibenli yaşamayı savunur. Kalemin ödevi besmele ile başlanan yolda ilerlemektir. Evveli niyet ve besmele olan yürüyüşte, zorlukların aşılmasını kolaylaştıracak noktaları işaret etmektir. İstikamete girilip yola revan olunmuştur çünkü. İnsan kendi seçimini yaparak var oluşunu şartlamıştır. Düşünce kıvama erdiğinde kalem, yazarın parmakları arasında kımıldanışına başlar. Gelişigüzellikten ıraklaşma edimi çınladıkça kalemin yürürlük saati canlılığını sürdürür. Aşk ile sübhânallah diyen dillerin nihayetinde elhamdülillah demelerine gelir sıra. Böylelikle inşallah dilek cümlesiyle girilen süreç şükür ile hitama erer. (…)
Devamı: https://www.insaniyet.net/yitiksoz-24-agustos-2024-eylul-2024-uzerine/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.