• İstanbul 19 °C
  • Ankara 23 °C

Edebiyata İdeolojik Pencereden Bakmak

Edebiyata İdeolojik Pencereden Bakmak
Bilal CAN

Edebiyata İdeolojik Pencereden Bakmak BİLAL CAN[1] Kitaplar bir fikri, bir düşünceyi, bir misyonu yerine getirmek için yazılır, bu kesinlik cümlesi ilk kitap biçimlerinin ortaya çıkmasından günümüze değin böyle olmuştur.

Ümit Aktaş bu eserinde edebiyatın ideolojik pencereden nerelere temas ettiğini vurgular. İdeolojinin öyle korkulacak bir kavram olmadığını, her yazarın düşünüş – algı ve kabiliyeti onun ideolojisini oluşturduğu ortaya koymaktadır. İdeolojik yaklaşım yazarın yansıtma biçimi olabilir fakat salt ideoloji amacıyla yazılan eserlerde ortaya konulan sanat anlayışı tartışılabilir.

Sanat nedir sorusuna verilecek en güzel ve genel cevaplardan biri “hakikatle temas kurma ve bir aydınlanma çabasıdır.”(Aktaş, 2012:17) Hakikatle temas kurmayan, hakikate götürmeyen sanat eksiktir, kısmîdir. Bu eksiklik, sanat eserine bakışı da etkilemektedir. İdeolojik amaçla yazılan ve salt bir amaca yönelik yapılan sanatsal çalışmalar hayalden çok düşünceye yöneldiği için kişiye tek taraflı bir aydınlama sağlar. “Aklı estetiğin önündeki sınırlar olarak görmek, tıpkı güvercinin havayı uçmasına engel olarak görmesi gibi, estetiği kendi zemininde yoksunlaştırmaktır.”(Aktaş, 2012:16) Salt akla, düşünceye yönelik sanat yapmak sanatın alanını daraltıp onu dar alana hapsetmektir.

Sanatın temelinde hayalin olması ve bu hayalin herhangi bir sınırlamaya uğrayamaması sanat eserlerinin farklı yaklaşımlarla ortaya konulmasını sağlamıştır “Hayal de bir yaratıktır. Öyle ki insanı, diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri hayal’dir. Su, hava ve nefes kadar önemli ve insani bir gerekliliktir. Modern insan her zaman geçmiş ile hesaplaşmak, gelinen noktayı aşmak zorundadır. Bu da hayal kurmak ile mümkün olur.[2](Atan: 2014) Hayalini yitiren sanatçının bir üretim etkinliğine girememesi işte bu hesaplaşmasını yitirmesi dolayısıyladır. Hesaplaşmanın kategorize olamaması gibi sanatın da muhafazakarlığı olamaz. Çünkü hayallerle üretilen sanat dediğimiz gibi belirli bir sınırlandırmaya uğramaz. Faka üretilen eserlerin muhafazakar değerleri yansıtması mümkün olabilir.

Sanatın temeli, sanat üzerine ülkemizde yapılan tartışmaları ve ideolojinin sanattaki yeri hakkında Aktaş’ın fikirlerini, belirli aralıklarla yazmış olduğu yazıların derlemesi olan bu eser bizi de sanat-hakikat-ideoloji bağlantısını sorgulamamıza vesile olmuştur.

 

Edebiyat, İdeoloji ve Poetika

Ümit AKTAŞ

Okur Kitaplığı

İstanbul 2012

 

 


[1] Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi bilalcan7250@gmail.com

[2] Prof. Dr. Ahmet ATAN’ın bu yazısı 12.11.2014 tarihinde http://www.edebifikir.com/fikir/modern-insanin-hayalle-iliskisi.html sitesinde yayınlanmıştır.

Bu haber toplam 5376 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim