Yazmakla yazmamak arasında gidip geldim, açıkçası. Yazmayı düşündüğüm konuyu, birçok yazar ele alınca, Gazze için benim söyleyecek bir şeyim kalmadı, gibi. Gazze’deki insanlık suçunu işleyenlerle, işletenleri sorgulamalı, insan.
Rabbim, onları sana şikâyet ediyorum. Kuşkusuz, senin Kerim’sin, Rahim’sin Rahman’sın. Aynı zamanda Kahhar’sın. Suçu olmayan, vebalsiz insanların üzerine çağın en sistematik silahlarıyla kan kusturanları zelîl et, onları rahatını bozdukları insanların beddualarına muhattap kılacağını bilmekteyiz.
Her yeri kana bulayan, feryada, çığlığa emanet eden, boynu büküklüğe ve çaresizliğe insanı sürükleyen, masum insanları katleden zihniyetin sürdürdüğü vahşetin bir gün son bulacağından şüphemiz yok.
Dünya hayatını değiştirenlere rahmet, geride kalanlara sabır dilerken, Rabbim bu mazlum insanlara her türlü ezayı ve cefayı reva görenler için onları sana şikâyet ediyoruz.
***
Hayatın mana cephesinde kendince olanı ve biteni sorgulamayanlar, gündelik yaşamın zevk u sefasına nefislerini kaptırınca, ortaya çıkan manzaraların müsebbibi olduklarını saklayamaz, hiç kimse.
Satranç tahtasındaki görüntüleri her an değiştirme gücünü elinde bulundurduğunu ve buna muktedir olduklarını sananların, dünya üzerinde kurduklarını sandıkları hâkimiyetin bir gün son bulacağını bilenler olarak, mazlumun yanında olmaktan imtina edenleri de onlarla birlikte bilen benliğimiz, ruhumuzla beraber sana iltica ediyoruz ve diyoruz ki “Sana açılan elleri boş geri döndürme!..”
***
Hayatın nimetlerini paylaşmada sadece kendilerini düşünenlerin, bir başkasını akla getirmeme karşısında, aç olan oldukça tok yatanların insanlıktan yana nasibinin olmadığını bilen gelenekten ve bağlı olduğumuz medeniyetten gelen bizim, kendi kendimizi muhakeme yeteneğinden mahrum etme.
Bizi biz yapan değerlerin savunucusu olmakta daima, bizi güçlendir ve yazdıklarımızla düşündüklerimizi, yaşantımızla aynı potada yoğurmadıkça, bize onlar gibi rahat verme!..
Hangi kıtada ve hangi ülkede olursa olsun, kendisini insan bilenlerin dertleriyle bizi dertlendir. Derdiyle dertlenmediğimiz insanın sıkıntısından bizi uzak tutma.
Rengi, milliyeti ne olursa olsun, konuştuğu dil ne olursa olsun, biz onların dertleriyle dertlenmedikçe, bilmekteyiz ki dünyada ne onlara ve ne bize rahat vardır.
***
Dünyanın zevk u sefasını sürdürerek, aç, perişan, çaresiz insanları gündeme getirmeyen, sahte cennetlerde gününü gün eden, kendisine rahatlığı başkasına ölümü gösteren ve böylelikle dünyayı yaşanmaz hale getirenleri sana şikâyet ediyoruz ve bizim de onlar gibi olmamız için, senin yardımına ihtiyacımızın olduğunu, etmiş olduğumuz iman gereği belirtiyoruz.
***
Bizi, sensiz bildikçe yüreğimiz, ruhumuzun bulunduğu her coğrafyada kanar. Bizi, sensiz bırakma, dünyanın dört bir yanında Rabbim. Onların zulmünden sana iltica eden benliklerimizi istediğin şekle döndürmekte bize güç ver, bizi kuvvetsiz bırakma.
***
Biz senden geldik, dönüşümüzde senden uzak kalmak, bizim için yok oluştur. Bunu bilmekte olanlarla bizi bir arada kıl, Rabbim!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.