• İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C

D. Mehmet Doğan'dan: İki Beyaz Adam!

D. Mehmet Doğan'dan: İki Beyaz Adam!
Be­yaz Tür­k” ta­bi­ri son yıl­lar­da yay­gın ola­rak kul­la­nı­lı­yor, bu­nu be­nim­se­yen­ler var. Be­yaz Türk ol­mak, ger­çek­ten Türk ol­ma­yı ge­rek­tir­mi­yor.

Be­yaz Tür­k” ta­bi­ri son yıl­lar­da yay­gın ola­rak kul­la­nı­lı­yor, bu­nu be­nim­se­yen­ler var. Be­yaz Türk ol­mak, ger­çek­ten Türk ol­ma­yı ge­rek­tir­mi­yor. El­bet­te on­lar­la fre­kans­la­rı ay­nı be­yaz Kürt­ler de var. On­lar için de ay­nı şey söz ­ko­nu­su, Be­yaz Kürt­ler de ger­çek­ten Kürt ol­mak zo­run­da de­ğil! Esas olan it­ti­hat­çı­lık, ba­as­çı­lık. 

Biz iki be­yaz­dan söz ede­ce­ğiz bu­gün. İki­si de Müs­lü­ma­n’­a kâ­fir de­me­nin hük­mü­nü so­ru­yor... Müs­lü­man­sa­nız, söy­le­ne­cek bel­li, fa­kat Müs­lü­man­lık hâ­le ba­kı­la­rak an­la­şı­lır. Du­ru­mu­nuz­dan si­zin Müs­lü­man ol­du­ğu­nuz çı­kı­yor mu? Dil ile ik­ra­rı­nı­zı du­yan var mı? Si­zi ca­mi­de gö­ren ol­muş mu? Ko­nuş­ma­la­rı­nız, ha­li­niz tav­rı­nız Müs­lü­ma­n’­a ya­kı­şır mı? 

Öze hiç gir­me­ye­lim, gö­rü­nüş Müs­lü­man­lı­ğı için bi­le sı­kın­tı­lı­sı­nız...

Kâ­be-Tak­sim ben­zet­me­si ger­çek­ten hiç ya­pıl­ma­dı mı? Çün­kü do­ğu­nun süt be­ya­zı böy­le bir şey söy­le­me­di­ği­ni id­di­a edi­yor, ku­lak­la­rım­la duy­dum. 

Ha­di o ben­zet­me­den iba­ret. Ya Ku­dü­s’­ü İs­ra­il’­in kut­sal şeh­ri ilân et­mek? 

Bu­nu si­ya­se­ten, ya­ni İs­ra­il’­e hu­lûs çak­mak için yap­ma­dıy­sa­nız, hem din ca­hi­li­si­niz, hem ta­rih ca­hi­li...

Mi­raç kan­di­li bel­ki bir ha­tır­la­ma fır­sa­tı ver­miş­tir, Müs­lü­ma­n’­ın ilk kıb­le­si­nin ne­re­si ol­du­ğu­nu öğ­ren­miş­si­niz­dir. Ama ön­ce­lik­le Se­la­had­di­n’­in ha­ya­tı­nı oku­yun. Ku­dü­s’­ü kur­tar­ma­yı na­sıl ha­ya­tı­nın ga­ye­si yap­tı­ğı­nı öğ­re­nin. Her hal­de bu ka­dar zah­me­te, Ya­hu­di­le­rin kut­sal şeh­ri­ni kur­tar­mak için gir­me­di!

İs­mi­ni ta­şı­dı­ğı­nız “şar­kın en sev­gi­li sul­ta­nı­” ile hiç­bir ya­kın­lı­ğı­nı­zın ol­ma­dı­ğı­nı fark et­me­ni­ze ve­si­le olur bel­ki, bu oku­ma­lar. Se­la­had­di­n’­i ra­hat bı­ra­kır­sa­nız si­ze da­ha la­ik, da­ha be­yaz, ço­cuk­la­rı­nı­za ver­di­ği­niz tarz­da “Kürt­çe­” bir isim bul­ma ko­nu­sun­da yar­dım­cı ola­bi­li­riz!

İki­si­nin de ba­ba­dan, de­de­den ör­nek gös­ter­me alış­kan­lı­ğı var. Bu hu­sus­ta Ke­nan Pa­şa­’yı arat­mı­yor­lar. O da “be­nim ba­bam da na­maz kı­lar­dı, de­dem ho­cay­dı, ebem de ör­tü­nür­dü­” de­mez miy­di? 

De­mir­ta­ş’­ın de­de­si 4 de­fa hac­ca git­miş. Keş­ke bir hac ek­sik yap­sa da to­ru­nu ile meş­gul ol­sa idi! Ona en ba­sit di­nî bil­gi­le­ri ve Müs­lü­man­lık kül­tü­rü­nü bel­let­se idi... Onun inan­cı bi­zi il­gi­len­dir­mez, is­ter Ate­ist olur is­ter Zer­düş­tî is­ter­se Ez­dî, top­lum hu­zu­ru­na çı­kan bir si­ya­set­çi o top­lu­mun di­nî kül­tü­rün­den bî­beh­re ol­ma­ma­lı...

En çok Er­tuğ­ru­l’­un be­ya­na­tı­na se­vin­dim. 

Müs­lü­man­la­rı zor du­rum­da bı­rak­ma­mak için açık­la­ma yap­mış: Ce­na­zem ki­li­se­den kalk­sın!

Bu va­si­yet mut­la­ka dik­ka­te alın­ma­lı. Er­tuğ­ru­l’­un genç­lik za­man­la­rın­da An­ka­ra­’da meş­hur bir ce­na­ze me­ra­si­mi var, bil­mem ha­tır­lar mı? 1960’la­rın so­nun­da za­ma­nın Yar­gı­tay Baş­ka­nı İm­ran Ök­tem “Al­la­h’­ı in­san­lar ya­rat­tı­” mea­lin­de ko­nuş­muş­tu. Yar­gı­tay Baş­ka­nı iken 1 Ma­yıs 1969’da öle­ce­ği tut­tu. Ce­na­ze­si Mal­te­pe Ca­mi­i av­lu­su­na ge­ti­ril­di. İmam ve ce­ma­at bu za­tın na­ma­zı­nı kıl­ma­yı red­det­ti... Bü­yük gü­rül­tü ko­pa­rıl­dı. İnö­nü'nün, “Na­ma­zı kı­lı­na­cak, na­maz kı­lın­ma­dan git­me­m” de­di­ği ri­va­yet edi­lir. Ce­ma­atin ce­na­ze na­ma­zı­na dur­ma­dı­ğı za­tın ce­na­ze na­ma­zı­nı 1960 dar­be hü­kü­me­ti­nin ba­kan­la­rın­dan Ab­dul­lah Pu­lat Gö­zü­bü­yük'ün ağa­be­yi İz­zet Gö­zü­bü­yük kıl­dı­rır.

İyi bir za­man­da ya­şı­yo­ruz. Hiç bir imam Er­tuğ­ru­l’­un ce­na­ze na­ma­zı­nı kıl­dı­rıp “mer­hu­mu na­sıl bi­lir­di­ni­z” so­ru­su­nu sor­mak­la mü­kel­lef de­ğil, hiç bir mü­min de ya­lan­cık­tan “i­yi bi­li­ri­z” de­mek zo­run­da ol­ma­ya­cak.

Be­yaz “Tür­k”­ün ta­ah­hü­dü­nün ben­ze­ri­ni be­yaz “Kür­t”­ten de bek­le­riz. Di­yar­ba­kı­r’­da çok sev­dik­le­ri bir Er­me­ni ki­li­se­si var, Surp Gi­ra­gos ola­cak ga­li­ba, gör­kem­li bir ya­pı. Ya­kı­şır!

Me­zar ye­rin­de de bir ka­rı­şık­lık ol­ma­sın. Ce­na­ze ne­re­de kı­lın­dıy­sa, na­aş da ora­nın kab­ris­ta­nı­na gi­der!

19.5.2015 - Vahdet Gazetesi 

Bu haber toplam 494 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim