Türkçe konuşan, Türkçe düşünen ve yazan 24 ülkenin şairleri ortak bir noktada buluşma imkanı buldu. Bu buluşma ortak aklın ortak his dünyasının gelişmesine önemli katkılar sağladı.
Şiir, insanların bireysel olarak ruh halini yansıtır. Türk Dünyası şairlerinin buluşmasında Türk topluluklarının genel ruh halinin şiire yansımasını gördük. Sevginin, aşkın, dostluğun, acının iyiliğin ve güzelliğin toplumları nasıl derinden etkilediğine şehit olduk. Duyguların aktarımının yanı sıra dünyamızın şairlerinin kaynaşmasına şahit olduk. Türkiye şiirinin Kazak şiirine, Kırgız şairinin Tatar şairine elbette ki etkileri vardı. Ortak bir şiir dilinin ortak edebiyatın ortaya çıkması kaçınılmazdı. Uzak ve yakın bütün insanların birbirlerinden alabilecekleri şeyler vardı. Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin, Kerkük’tekine, Bulgaristan’dakilerin Türkiye insanına söyleyecekleri vardı. Söylenenler şölende şiir ile, naif, zengin edebi bir dil ile, sohbetlerde ikili ilişkilerde de yalın bir şekilde aktarıldı. İnsanlar birbirlerini anlamakta zorlanmadılar. Programın sunucularından birisinin Kırgızistan’dan diğerinin Türkiye’den olması bile bu birlikteliğin en güzel şekilde anlatıyordu.
Söğüt’te doğan ve Edirne’den sonra bir cihan imparatorluğuna yürüyen Osmanlı devletinin yolculuğuna benzer bir serüvendir şiir şölenleri. Günden güne büyüyerek etki alanını artıran şölenler aynı zamanda kültür mirasının paylaşımıdır. Edirne’de bulunan kültür varlıklarımız Dünya’nın dört bir tarafına yayılmış Türk topluluklarının temsilcilerinin ziyaretine açıldı.
Yanı başımızdaki Balkan coğrafyasının her ne kadar sınırlarla ayrılmış olsa bile, bu toprakların Türk Dünyası ile çok yakın bir ilişki içerisinde olduğunu, Edirne’nin Üsküp ile, Kırcaali’nin Saraybosna ile, İpek’in Bişkek ile yakın bir dostluğunun ve akrabalığının olduğunu, Bosna ve Arnavutluk’un, Makedonya’nın hala geçmişe ait izler taşıdığına Türkiye’nin gözlerinin içine baktığına şahit olduk.
Yunanistan ve Bulgaristan’daki buluşmalar adeta gurbetteki evlat ile anne babanın buluşmasına benzer bir hasret gidermeydi. Yıllardır birbirini görmeyen hasret ateşiyle yanan dostların buluşması hasretin giderilmesine yetmedi. Birlikte olmanın coşkusunu daha da artırdı. Hasretin med ve cezirlerini oluşturdu.
13. Şiir Şölenine katılan şairler, Türk Dünyası’nın kendisi gibi düşünün insanların çizilen sınırlar içerisinde olmadığını, Adriyatik’ten Çin seddine kadar büyük bir coğrafya olduğunu anlama imkanına kavuştular. Bu büyük coğrafyaya uygun şiirler olmalıydı. Bu büyük coğrafyanın şairleri olmalıydı.
İşte bu büyük coğrafyanın sesleri, şiirleriydi Edirne’de , Kırcaali’de ve Gümülcine’de yankılanan.
Nice şölenlere...
Halil İbrahim Özdemir
TYB Erzincan Şube Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.