• İstanbul 24 °C
  • Ankara 25 °C

‘’Türkçe'nin 12. Uluslararası Şiir Şöleni’’ Türkistan'da gerçekleştirildi

‘’Türkçe'nin 12. Uluslararası Şiir Şöleni’’ Türkistan'da gerçekleştirildi
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen “Türkçenin 12. Uluslararası Şiir Şöleni,” Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Ahmed Yesevi’nin şehri Türkistan'da gerçekleştirildi.

İlki 1992 yılında,  Bursa ve Konya’da yapılan ve iki yılda bir farklı ülkelerde tertip edilen Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerinin on ikincisi, “2017 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti”, Hoca Ahmed Yesevi’nin memleketi Türkistan’da düzenlendi. Yedi iklim dört bucaktan türkçe yazan şairler 12. defa bir araya geldi.

20-23 Aralık tarihleri arasında, Ahmet Yesevi Üniversitesi Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe; Türkiye, Kazakistan ve Türk Dünyasının birçok ülke ve bölgesinden 100’e yakın şair, yazar ve davetliler katıldı.

Programın açılış töreninde, Kazakistan Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Galım Caylıbay, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Şiir Şöleni Daimi Heyet Başkanı D. Mehmet Doğan, katılımcılara hitap ettiler. 

Açılış konuşmalarının akabinde Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan ve Şiir Şöleni Daimi Heyet Başkanı D. Mehmet Doğan, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış’a ve Rektör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eren’e teşekkür beratı takdiminde bulundular.

Açılış konuşmaları

img_0086.jpgTörende ilk söz alan, Kazakistan Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Galım Caylıbay, Atatürk’ün “Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız” sözünü hatırlatarak, bu vesile ile Kazakistan’ın bağımsızlığını ilan ettiğinde ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirtti. Caylıbay, Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleşen ve bütün Türk Dünyasını bir çatı altında toplamayı hedefleyen bu tür etkinliklere, Kazakistan Yazarlar Birliği olarak her zaman destek vereceklerini belirterek sözü Prof. Dr. M. Kâzım Arıcan’a bıraktı.

Sözlerine Hoca Ahmet Yesevi’nin “Bismillah deyip beyan ederek hikmet söyleyip/Taleb edenlere inci, cevher saçtım ben işte” hikmetleriyle başlayan Kâzım Arıcan; Yahya Kemal’in, ''şu Ahmet Yesevi kim, bir araştırın göreceksiniz, bizim milliyetimizi asıl onda bulacaksınız'' dediği, Hz. Pir Hoca Ahmet Yesevi’nin huzurunda, şiir şöleninin gerçekleştirilmesinden onur duyduğunu ifade etti.

img_0104.jpgArıcan, konuşmasının devamında ilki “Osmanlı Devleti’nin ilk Başkenti Bursa’da başlatılan Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şölenlerinin, yaklaşık çeyrek asırdan beri süre gelen, Türkiye Yazarlar Birliği’nin gelenekselleşen, klasikleşen bir organizasyonu” olduğunu belirtti.  Bugüne kadar 11 ülkede gerçekleştirilen bu etkinliğin, dünyayı dolaşan en büyük edebi faaliyetler arasında bulunduğunu söyledi.

Arıcan, şiir şölenlerinin geçmiş asırların anıtlaşmış şairlerini hatırlattığını, yedi iklim, dört bucaktan zamanımızın dil ve şiir ustalarını bir araya getirerek, yeni bir edebi dirilişin zeminini hazırladığını vurguladı.  Ayrıca,  Türkçe’nin Şiir Şölenleri, Türk Dünyasında ortak bir dil zemini hazırlayacağı gibi, kardeş şairler arasında fikir ve kültür işbirliğini sağlayacağını dile getirdi.

Arıcan, Şiir Şöleni’nin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, bu organizasyona ev sahipliği yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız’a, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış’a Rektör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eren’e ve tüm yetkililere şükranlarını iletti.

Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış ise açılış konuşmasında; “Türkiye’den, Kazakistan’dan, Kırgızistan’dan, Özbekistan’dan, Türkmenistan’dan, Azerbaycan’dan ve diğer Türk kardeş ülke ve topluluklardan gelen çok değerli şairler ve yazarlar, Avrasya’nın kalbi, Türk dünyasının en önemli ülkelerinden birisi olan Kazakistan’a, Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri’nin doğup büyüdüğü, ders verdiği, şiir yazdığı, sohbet ettiği ve medfun bulunduğu büyük tarihi ulu Türkistan’ın özü olarak nitelendirdiğimiz bu aziz Türkistan Şehri’ne ve üniversitemize hoş geldiniz” diyerek sözlerine başladı.

img_0124-001.jpgKutalmış, “Üzerinde bulunduğumuz şu topraklar, haddi zatında, tarihte de dünyanın en önde gelen ticaret, bilim, sanat ve edebiyat merkezlerinden birisiydi.  Başta İran olmak üzere, bugün Ortadoğu dediğimiz coğrafyaya, Anadolu’ya ve Doğu Avrupa’ya kadar giden ilim ve medeniyetin merkezleri dediğimiz oluşumlar, üzerinde bulunduğumuz bu topraklarda doğmuştur” dedi.

Kutalmış, Türkistan coğrafyası hakkında bilgi vererek, “Türkistan 800’lü yıllardan 1500’lü yıllara kadar bu coğrafya, tarihi İpek Yolu’nun  en önde gelen güzergahlarından biriydi. Üniversitemizin Arkeoloji Müzesinde ve bu bölgelerdeki müzelerde en dikkat çeken hadise şudur: Bu bölgedeki arkeolojik kazı çalışmalarında bulunan materyalleri incelediğimiz zaman, Çin, Selçuklu, Gazneli, Batı Avrupa, Floransa’dan gelen ve değişik coğrafyalardan, yani o dönemdeki bütün ticaret merkezlerinin nişaneleri olan altın ve gümüş paraları görmekteyiz. Dolayısıyla,  800’lü yıllarda da, 1200’lü yıllarda da, özellikle Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri’nin yaşadığı dönemde, bu coğrafya ticari yönden, ilim, ahlâk, şiir, sanat, edebiyat, ebru, porselen, çini, yani insanı ilgilendiren bütün sözlü ve yazılı ürünlerin buluşma noktası, üretim merkeziydi. Büyük Selçukluların da, Anadolu Selçuklularının da, eğitim gördüğü, olgunlaşıp, güneye, batıya ve dünyanın her tarafına yayıldığı merkez burasıydı. Özellikle Balkanlarda, Kafkasya’da  ve Anadolu’da karşımıza çıkan şehirlerin (medeniyetlerin), hatta Seyhan ve Ceyhan’ın, hepsinin kardeş isimlerinin buralarda, bu coğrafyalarda  olduğunu görürüz” dedi.

Konuşmasının devamında, Üniversitenin kuruluşundan bu yana en faal yılını geçirdiğine değinen Kutalmış, “2017 yılı Türkistan’ın Türk Dünyası Kültür Başkenti olması vesilesiyle binlerce akademisyen, bilim adamı, edebiyatçı, sanatçı Türkistan’a, Üniversitemize akın ettiler. Bu hareketli, bereketli yılı en yüksek seviyede ilimle, edebiyatla, şiirle ve siz değerli gönül dostlarımızla taçlandırıyoruz” dedi. Kutalmış, bu yüksek seviyeli faaliyeti düzenleyenlere gönülden teşekkürlerini arz ederek konuşmasını tamamladı.

img_0158.jpgKültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ise, Türkçe’nin 12. Şiir Şöleninin, Hoca Ahmet Yesevi’nin şehri, medeniyetlerin beşiği Türkistan’da düzenlenmesi ayrı bir gurur olduğunu ifade ederek, Şölen 2017 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin finali niteliğinde olduğunu belirtti.

Gül, Türkiye Yazarlar Birliği’nin istikrarla devam ettirdiği bu anlamlı etkinliğin, Türk Dünyasının şairlerini ve edebiyatçılarını bir araya getirerek, Türk Kültürü’nün zenginliğini ve köklü medeniyetinin ihtişamını, edebi anlamda en güzel şekilde hatırlattığını dile getirdi. 

Açılışta son konuşmayı Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan yaptı. Doğan, konuşmasına “Türkçenin on ikinci şölenindeyiz, Türkistan’dayız, Pîr-i Türkistan’ın huzurundayız; bizi bugünlere ulaştıran yüce Rabbibimize sonsuz hamdederiz.” cümlesiyle başladı ve Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatı, eserleri ile Anadolu ve Balkanlardaki erenleri hakkında bilgi verdi, “Bizim Abay gibi, Mağcan gibi, Mehmet Akif gibi, Yunus Emre gibi ve Hoca Ahmet gibi asırları aşarak hikmet saçmaya devam eden şairlerimiz olduğu müddetçe gelecek ümidimiz bitmeyecektir” diye konuştu.

img_0182.jpgD. Mehmet Doğan konuşmasının devamında “1992’de Bursa’dan ve Konya’dan başlayan yolculuğumuz Almatı, Aşgabad, Girne, Strazburg, Üsküp, Bakü, Akmescid, Pirizren, Bişkek ve Kazan duraklarından sonra, Allaha hamdolsun Türkistan’a ulaştı. Türkçenin farklı ülkelerden, geniş coğrafyalardan gelen şairleri burada; bugün Türkistan şiirimizin başkentidir!” dedi. Doğan, günümüz şiirinin meseleleri üzerinde görüşlerini açıklayarak sözlerine devam etti.

Hoca Ahmet Yesevi’nin şiir diliyle söylediği Divan-ı Hikmet,  asırlar boyunca insanlığa yön veren evrensel bir eser olduğunu dile getiren Doğan, "Hoca Ahmet Yesevi zor zamanımızda zihnimize döndü, biz de O’na döndük, o yüzden buradayız, selam olsun şairlerimize” dedi.

D. Mehmet Doğan, konuşmasının sonunda, çeyrek asırdır bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve 12. Şiir Şöleni’ne ev sahipliği yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi ilgililerine ve yetkililerine teşekkürlerini iletti.

Açılış konferansı

img_0248-001.jpgAçılış konuşmalarının akabinde, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli “Ahmet Yesevi’den Günümüze Tasavvuf Edebiyatı” konulu konferans verdi. Kemikli, Yesevi'nin çoğunlukla "Pir-i Türkistan" olarak anıldığını söyledi.

Yesevi'nin Türkçe'yi hakikat dili haline getirdiğini dile getiren Kemikli, "Farsça, Arapça biliyor ama Türkçe söylüyor Ahmed Yesevi. Bu söyleyiş, Türkçeyi hakikat dili haline getiriyor. Yesevi dervişleri, Horasan erenleri bu manayı, hikmetleri Andolu'ya taşıdı." değerlendirmesinde bulundu.

İslam'ın Asya'ya yayılmasında Yesevi'nin önemli bir rol oynadığına işaret eden Kemikli, "Yesevi'nin kaleme aldığı Divan-ı Hikmet, İslam dininin temel esaslarını neşreden bir divandır. Bazı şiirlerinde samimiyetten uzak alimler ile sahte sufileri tenkit eder. Şiirlerinde daha çok, Allah ve Peygamber sevgisini işler." dedi.

Ahmed Yesevi'nin ortaya koyduğu tasavvuf edebiyatının birçok yere ulaştığını dile getiren Kemikli, "Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli'nin irfan mektebi ve muhiti, Horasan erenleri, abdallar, kalender dervişler, bunlar hikmetleri Anadolu topraklarına taşıdılar. Sarı Saltuk ve Molla İlahi ise Yesevi izini Rumeli'ye, Balkanlara taşıdı. İbrahim Gülşeni ile de Mısır'a, Kahire'ye." şeklinde konuştu.

Şiir fasılları

Şiir şöleni; Mağcan Jumabayev, Bâki, Hüseyin Baykara, Abay Kunanbayev, Kaldarbek Naymanbay, Tomanbay Moldagali, Mahmet Âkif ve Yunus Emre fasılları olmak üzere, 8 fasılda, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tataristan, KKTC, İran, Irak, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Gagavuzyeri (Moldova), Romanya, Altay, Kırım, Batı Trakya (Yunanistan), Başkurdistan, Tacikistan ve Doğu Türkistan’dan şairler şiirlerini okudular. Şiir şöleninin sunumunu Kırgızistanlı Şair Altınbek İsmail yaptı.

Kapanış töreni ve ödüller

Türkçe’nin 12. Uluslararası Şiir Şöleni kapanış töreninde, şairlere,  özel olarak hazırlanmış Türk sanatlarının terkibi katılım beratlarının takdimi yapıldı. Daha sonra kürsiye gelen Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, 12. Şölen’in kısa bir değerlendirmesini yaptı ve büyük ödülleri açıkladı.

Türkçenin 12 Uluslararası Şiir Şöleninde, Kazakistan’ın ünlü şairi Mağcan Cumabayulı, Osmanlı şiirinin Sultanüşşuarası Bâkî ve Sultan Hüseyin Baykara adına düzenlenen büyük ödüller sahiplerine verildi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Mağcan Cumabayulı ödülünü Mustafa Özçelik (Türkiye), Hüseyin Baykara ödülünü Atantay Akbarov (Kırgızistan), Mahmut Abdülbâki (Bâki) ödülünü ise Ramis Aymet (Tataristan) almaya hak kazandı. Kapanış töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimi ile tamamlandı.

Veda yemeği

Şölen, veda yemeği ile sona erdi. Yemekte, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış ile Rektör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eren; Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan’a ve D. Mehmet Doğan’a Kazak milli giysisi Çapan giydirdiler. 

img_0102.jpgimg_0139.jpgimg_0148.jpgimg_0169.jpgimg_0225.jpgimg_0237.jpgimg_0471.jpgimg_0658.jpgimg_0675.jpgimg_1389.jpgimg_1395.jpgimg_1480.jpgimg_1519.jpgimg_1618.jpgimg_2734.jpgimg_2762.jpgimg_2778.jpgimg_2824.jpgimg_2831.jpgimg_2834.jpgimg_2843.jpgimg_2931.jpgimg_2944.jpgimg_2971.jpg

 
Bu haber toplam 5754 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Zebo Mirzayeva: Atayurt24 Ocak 2023 Salı 10:00
  • İdris Ekinci: Sevinç Taslakları21 Ocak 2023 Cumartesi 14:15
  • Kenan Erdoğan: Ne Güzeldir20 Ocak 2023 Cuma 14:53
  • Nazım Payam: Niyazi Mısrî19 Ocak 2023 Perşembe 13:30
  • Leyla Arslal: Tinselin Mitsele Piksellenme Evresi18 Ocak 2023 Çarşamba 14:22
  • Eşrefoğlu Rumî Şiir Faslı: Atakhan Kozhogulov16 Ocak 2023 Pazartesi 17:04
  • Mustafa Muharrem: Lirik Ziyanlar Bahsi13 Ocak 2023 Cuma 12:07
  • İskender Muzbeg: Hergün Ana Dili Günümdür12 Ocak 2023 Perşembe 16:30
  • Maria Mercanka: Ana Dilim11 Ocak 2023 Çarşamba 15:19
  • Mehmet Kurtoğlu: Ömerce08 Ocak 2023 Pazar 10:00
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim