• İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Namık Açıkgöz'den: Mehmet Âkif’in alayları “keçeli” miydi?

Namık Açıkgöz'den: Mehmet Âkif’in alayları “keçeli” miydi?
Daha önce dikkatimi çekmemiş... Metinbilim Enstitüsü Derneği’nin 27 Aralık’ta Muğla’da gerçekleştireceği Akif Sempozyumu için hazırlık yaparken gördüm.


Safahat’ın telif hakkı süresi 2006’da dolunca, dara düşen yayınevi Safahat neşriyatı yapmaya başladı. Tabii her yayın “kes-yapıştır” yöntemi ile yapıldığından “keçeli” yanlışı hep tekrar edildi. Akvaryum, Hece, Bordo Siyah yayınlarından çıkan nüshalara baktım... Yetmedi, Ertuğrul Düzdağ’ın eski ve yeni yazılı yayınına baktım... Yanlışlık orada da tekrar edilmiş.  
Tabii bu kelimeyi “keçe” olarak okursanız, hemen aklınıza “keçe başlıklar” gelir ama bu mısrada “keçe başlık”ın yeri yok ki... Haydi “keçe başlık”tan vaz geçip “keçe elbise” diyelim... Diyelim de, “keçe elbise” olarak en yaygın olan kepenektir ve onu da çobanlar giyer. O zaman aklınıza “İstanbul’daki hürriyet nümayişinde çobanların işi ne?” sorusu gelmez mi?
Bordo Siyah yayınlarından çıkan Safahat’ın sadeleştirmesinde, “Eli bayraklı alaylar yürüyor dört geçeli” denilerek, sanki sorun çözülmüş... Bu baskıda, yeni harfli metinde “keçeli” yazılmışken sadeleştirmesinde, güya düzeltiliyor ama sorun halledilmiyor ki... Bugün “geçeli”den kim anlar?   
Kıpçak lehçeleri-Oğuz lehçelerindeki k/g değişimi tartışmasına girmeden, kelimenin doğrusunun “geçeli” olduğunu söyleyelim. Bu kelimenin anlamı, Türk Dil Kurumu’nun sözlüklerinde (Tarama, Derleme, Türkçe Sözlük) hep “yaka, yan, taraf” olarak verilmiştir. En yaygın kullanımı “iki geçeli”dir ve “iki yana” demektir. Günlük dilde kullanımı pek yaygın değildir ama şu türküde geçtiği için, erbabınca bilinir:
Tek kapıdan çıktım yüzüm peçeli
Ahbaplar oturmuş iki geçeli
Hulusim de alnı sıra perçemli
¥
Neyleyim dünyada dünya malını
Gönül arzu ediyor eski halini
Türküde, ahbapların iki yana sıralanmış şekilde oturduğu söylenmektedir. Buradan hareketle, “geçeli” kelimesinin “sıra hâlinde” anlamı da vardır.
Tüm bu izahlardan sonra, Akif’in mısraı şöyle okunmalıdır:
Eli bayraklı alaylar yürüyor dört geçeli
Anlamı da şöyle olmalıdır:
Eli bayraklı alaylar yürüyor dört sıra hâlinde
Kelimenin bu anlamı, siyak u sibaka da uygundur. Öyle ya... Hürriyet şenlikleri yapılıyor... Her yerde cümbüş var... Anlaşılan, İttihat Terakkicilerden bir grup da, askerî disipline uyarak dört sıra hâlinde nümâyişe katılıyor.
¥
Şimdi tutup Amr sorar: “Hocam on binlerce kelimenin içinde bir tane yanlış okuma varmış. Yaza yaza bunu mu yazacaktınız?”
Zeyd cevap verir: Âkif öyle bir pırlantadır ki, onun üzerinde ufacık bir toz zerresine bile tahammül edilemez.  
¥
Not: Bu yazı facebook ortamında, Hüsrev Hatemi, Memduh Cumhur, Engin Toprak ve Asilhan Şahin’in verdiği bilgilerle yazılmıştır. Demek ki Facebook, akademik olarak da kullanılabilirmiş.

24.12.2011 Yeni Akit

Bu haber toplam 1197 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim