Ankara Valiliği koordinatörlüğünde, Türkiye Yazarlar Birliği, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığıyla 2021 yılında hayata geçirilen projede geleceğin yazarlarının yetiştirmesi hedefleniyor.
Ankara Valisi Vasip Şahin’in yakından takip ettiği projede; yazar adayları öğrenciler “Tohum, Filiz ve Fidan” grubu olarak sınıflandırılarak başarı gösteren her öğrenci bir üst grupta yazarlık dersi almaya devam ediyor.
Bu sene 4. yılana giren yazarlık eğitiminde “Fidan Grubu” öğrencilerinin ilk dersi Türkiye Yazarlar Birliği’nde başladı.
On altı hafta boyunca her Cumartesi günü devam edecek eğitimin ilk günü TYB Genel Başkanı ve ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan öğrencilerle bir araya geldi.
“Felsefe ve Yazarlık” temalı bir konuşma yapan Arıcan, “Yazarın olayları ve insanları felsefi bir bakış açısıyla değerlendirmesi gerekir. Yazarlığın kendisi yaratıcılıktır. Yazar ne kadar çok okursa o kadar çok özgünleşir. Başkasından esinlene bilir, beş yüz yıl önce yaşamış bir yazardan ilham da almış olabilir ancak o kendi çağının diliyle düşüncelerini dile getirmelidir.” dedi.
-Edebiyatta da usta çırak ilişkisi var
Konuşmasında, yazarlıkta rasyonelliğin, tutarlılığın, eleştirel olmanın ve objektifliğin çok önemli olduğuna dikkat çeken Arıcan, “ Yazarı farklı kılan içinde yaşadığı çağı iyi okuyarak, iyi değerlendirerek ortaya özgün bir eser ortaya koymasıdır. Bazen bir yazar kendi çağında anlaşılmaya bilir, kıymeti, değeri bilinmeye bilir. Bazı yazarlar kendisinden sonra elli yıl, yüz yıl sonrası için yazmıştır. Zamanımız çok çabuk değişen, dönüşen bir çağ. Tam da bu çağda romanın, hikayenin, şiirin yeni yazım biçimleri var. Ben, yazarlığın usta-çırak ilişkisiyle yazarlığın bir formasyonla olması gerektiğini düşünenlerdenim.”
Fidan Grubunun öğrencilerine ders veren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı, günümüzün önemli sosyoloğu Prof. Dr. Mustafa Orçan’da yaptığı konuşmada, sosyoloji ve yazarlık arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
-Bir yazar önce kültürel değerlerimizi tanımalı
Ülkemizde ki ve dünya da ki sosyal ilişkiler ve etkileşimler, yaşam kültürü, toplumsal değişim gibi meselelerin yazarların gündeminde yer alarak edebi eserlere konu olduğunu belirten Orçan, “Bir yazar öncelikle kendi kültürünü, kültürel değerlerini tanımalı. Bir pergel tahayyül edin, bir ayağı sabit, diğer ayağı ise hareket hâlinde bir pergel. Sabit olan kendi medeniyetimiz ve değerlerimizdir, hareket halinde olan ise coğrafyamız başta olmak üzere tüm dünyadır.” dedi.
Orçan konuşmasını şöyle sürdürdü: Her insanın edebi anlayışı farklıdır. Edebiyat farklılığa dayanır. Bütün bu farklılığın içinde de bir benzerlik vardır. Bir Türk edebiyatı dediğimizde önemli isimler vardır; Sezai Karakoç, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Arif Nihat Asya gibi isimler vardır. Yabancı ülkelerin edebiyatçılarına baktığımız zaman onlarında önemli edebiyatçıları şairleri vardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.