• İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

Aydın Başar: İçli ses Mahmud Esad Coşan hoca

Aydın Başar: İçli ses Mahmud Esad Coşan hoca
Âşık-ı sadıkların kaderi kanla yazılmıştı adeta… Dert vardı, hüzün vardı, ayrılık vardı, gurbet vardı ve sonunda belki de acı bir ölüm vardı. Zira çile zincirinin, peygamberlerden sonraki halkalarını evliyalar oluşturmaktaydı.

 “Aşk mıdır ki boynuma takıp bela zincirini/ Gezdirip Mecnunleyin âleme rüsva eyleyen” diyen Muhibbî, aşkın bela ile birlikte var olduğunu ne güzel ifade etmişti. Ona göre âşık olan kimseler, âlemde her türlü çileye hazır olmalıydı.

Âşığın yeryüzündeki nasibi yağmur gibi üstüne üstüne yağan dertlerden başka ne olabilirdi ki? Bu özge varlığı tadanlar, onun ucuz bir nesne olmadığını bilirlerdi. Onun için âşık-ı sadıklar, bir an bile hallerinden şikâyet etmez, rıza ve teslimiyet hali içerisinde, Mevla’dan gelen imtihanları; “Başım gözüm üstüne” diyerek karşılarlardı. Derdi veren dermanını da verirdi elbette… Yunus Emre’mizin de dediği gibi; Ağlatırsa Mevla’m yine güldürürdü…

Âşık-ı sadıkların yükleri ağır, sorumlulukları çok olurdu. Yolun büyüklerinden Bayezid-i Bistami Hazretleri’nin de buyurduğu gibi, bu yolda fillere yüklenen yük eşeklere yüklenmezdi. Ümmetin ve insanlığın dertlerini yüklenmeyen, mazlumlara el uzatmayan, yetimlerin feryadını duymayan, gece gündüz matemlerde dolaşmayan kimselerin aşk iddiaları, kupkuru bir sözden ibaretti.

Büyüklerin anlattığına göre bu yükü taşıyanlara Allah’ın yardımı yetişirdi. Elest bezmi sırrınca, kader ordusunun görünmez atlıları yola çıkar, yoldakilere yardım ederlerdi. Bir derviş sultan olacaksa, sebepler dairesinde kader tecellileri birbiri ardınca tecelli eder, sonunda onu menzile ulaştırırlardı.

Rahmetel’lil Âlemîn’in rahmet deryasından bir damla olacakların hali tâ küçüklükten kendini belli etmeye başlar, ağzı ve gönlü dualı kimselerin okuduğu dualar, salevatlar; yüzlerine, gözlerine isabet eder, simalarındaki nurlar böylece teşekkül ederdi. Kim bilir belki de beşiklerini melekler sallar, sırtlarını evliyalar tıpışlardı. Yine büyüklerin dediğine göre evliyanın manevî mayası, temiz sinelerde ancak tutabilirdi. Ehl-i dünyanın telkinatına aldırmadan temiz kalabilmek ise belki milyonda bir insana nasip olurdu. Her gün yeni bir elbiseyle karşımıza çıkan dünyanın türlü türlü hilelerine aldanmamak, onun sevgisine kapılmamak hiç de kolay değildi.

Devamı: https://irfandunyamiz.com/icli-ses-prof-dr-mahmud-esad-cosan-hocaefendi-aydin-basar/

Bu haber toplam 272 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim