"CHP'nin bütün muhalefet partilerine patronluk yaptığını" belirten Akşener, partisinin oy kaybını masadan kalkmaya değil aksine oturmaya bağladı. Akşener'in eleştiri yağmuruna CHP'den ciddi bir karşılık gelmiyor, sadece tek tük mütevazı ve incitmeyen cevaplar veriliyor. CHP, İyi Parti İstanbul ve Ankara adaylarını açıklasa da Akşener'in son düzlükte kendi adaylarını desteklemesini umuyor. Böylece CHP suskunluğunun temel sebebi elbette Mart 2023 seçimleri için İyi Parti ile yeniden işbirliği kurma ihtimalini tümüyle yok etmemek.
Dahası, İyi Parti seçmenini üzmeyerek CHP adaylarına destek bulmak. Bu hesaplar tutar mı, 1.5 ay sonraki CHP kurultayının ertesinde göreceğiz. CHP ve İyi Parti arasındaki "yakın partinin tabanını etkileme mücadelesi" hangi partinin aleyhine olur sorusunun cevabı Mart 2024 yerel seçimlerinde belli olur. Hem CHP hem de İyi Parti bu mücadeleden zarar görebilir.
***
Akşener'in eleştirileri sadece CHP'nin "patronluğuna" ve "ittifak" kavramına değil. 2018 sonrası CHP-İyi Parti işbirliğinin tüm geçmişini içeren bir muhasebe yürütüyor. Akşener, cumhurbaşkanlığı sisteminin gerçekliğine uyum sağlayarak muhalefetin birinci partisi olmak için yeni bir yol deniyor. 2024 ve 2028 seçimlerine ittifaksız girme arayışına ısrarla devam ediyor. Kılıçdaroğlu, kasımdaki kurultaydan sonra İyi Parti ile masaya oturmaya çalışma kararı aldığında işi çok zor olacak. "Şehir bazlı işbirliği kolay" diye düşünmek yanıltıcı. Zira Akşener, CHP eleştirisinde çok yol aldı. Geri dönmesi durumunda içeceği "zehrin" panzehri bulunmuyor. İmamoğlu ve Yavaş belediye başkanlıklarını kazansa bile Akşener'in 2028 hayalleri tümüyle suya düşer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.