• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

D.Ali Taşçı: İçmek zorunlu mu ya da nefs anestezisi

D.Ali Taşçı: İçmek zorunlu mu ya da nefs anestezisi
Zaman zaman düşünce dünyamın ve kabullerimin dışındaki “sanat, edebiyat ve düşünce” etkinliklerini okurum, izlerim.

 Hemen sözün başında bir gözlemimi paylaşmak istiyorum:

Kim, nerede ne yaparsa yapsın, hangi ideolojinin taşıyıcısı olursa olsun, sonuçta insandır ve insan olmanın getirmiş olduğu fikirlerini, duygu ve düşüncelerini dışa dökmek zorundadır. Fikir ve duygular ne kadar temiz, saf ve naif olursa olsun, dökülen kap paslı ise zehir etkisi yapar. Burada sadece bireyin tercihi alınmaz, toplumun tercihi de önemlidir.

 Şunu demek istiyorum:

İnsan sadece madde boyutuyla yaşayamaz. O, aynı zamanda maddeyi de aşmak ve duygularını dile getirmek zorunda hisseder kendini. (Hemen parantez içinde söyleyeyim; bir akşam vakti, “haydi gel şöyle bir dağıtalım.” diye meyhaneye koşan insanlar, tabiri caizse “nefs anestezisi”ne yatmış elemanlardır, diye düşünüyorum. Bu davranış “olduran” davranış değildir elbet.)

 Alır sazı eline bir ağıt, bir türkü dillendirir ve ardından gözyaşı döker. Bunun adı, maddenin içindeki metafiziktir. Yani maddenin içindeki daha ince madde. Mısır unu değil de nişasta. Ruh dünyasında, düşünce algısında maddeyi aşamıyor; çünkü onu aşacak bilgi ve donanımdan yoksundur. Bir kısır döngüdür, sürüp gidiyor ve bu kısır döngü insanı mutluluktan uzaklaştırıyor.

Geçmiş dönemde “sanatıyla, edebiyatıyla; fikir ve düşünceleriyle” öne çıkmış birilerini anacaksa aynı yola başvurur; somut dünyasının kapısını aralar, soyut algının iklimine giremez ve dedikodu atmosferini aşamaz. Uzaya çıkan roket gibi yerçekimi kuvvetini aşacak güç bulamadığından, dünya atmosferinde kalır ve çaplı deneyler yapamaz, onun hazzını tadamaz. Yerçekimi kuvvetini aşan roketler ise asıl mekanizmayla kavuşur ve amacına ulaşır.

İnsan duygusal bir varlıktır; duygularını gereken yerlerde, gerektiği gibi harcayamazsa kendi içinde boşluğa düşer. Bu karmaşaya dayanabilmek pek mümkün olmadığından, kolay yolu seçer ve beynini, duygularını kanatan bu acıyı dindirebilmek için kendine nefs anestezisi uygular; içer! Bunu yapmak zorundadır. Ya bunu yapacak ya da başını secdeye koyarak ruhunu, sahibine teslim edecektir. Dünyada içkiyi yasaklayan İslâm’dan başka bir “din”, ideoloji yoktur. İnsan, dünyaya kendini aşmak için gönderilen varlıktır; oysa uyuşturucu ve imansızlık, insanı kendi içinde boğar.

Devamı: https://www.haber7.com/yazarlar/d-ali-tasci/3384691-icmek-zorunlu-mu-ya-da-nefs-anestezisi

Bu haber toplam 155 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim