• İstanbul 15 °C
  • Ankara 16 °C

D. Mehmet Doğan: Milletimiz 1950 ruhuna sadık kaldı

D. Mehmet  Doğan: Milletimiz 1950 ruhuna sadık kaldı
Arıcan: “Demokrasimiz geçmişte sıkıntılı süreçlerden geçti. Ancak gelinen bugün ki nokta oldukça sevindirici. 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde önemli bir seçim süreci yaşadık.

Halkımız yüksek bir katılımla sandığa gitti, oyunu kullandı ve çıkan sonuca saygı gösterdi. Aslında bir demokrasi şöleni yaşadık.”

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi; Şehir ve üniversite işbirliği çerçevesinde kamu kurumları ve özel sektör kuruluşlarıyla işbirliği yaparak; Din, dil, tarih, aile, kültür, sanat, edebiyat ve düşünce dünyamız başta olmak üzere günümüzün sosyal olaylarıyla ilgili ulusal ve uluslararası konferans, çalıştay, söyleşi, seminerler düzenleyerek, akademik dünyaya katkılar sağlamaya devam ediyor.

Türk siyasetinin önemli isimlerinden merhum Başbakan Adnan Menderes ve Cumhuriyetimizin 100 yılında demokrasimizin konuşulduğu panel ASBÜ’de yapıldı.

TYB kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan,  yazar Ercan Yıldırım, ASBÜ SBF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Âkif Kireççi’nin konuşmacı olduğu programı Dr. Gazi Doğan yönetti.

2-111.jpg

 

-Arıcan: Milletimiz bütün dünyaya demokrasi dersi verdi

Panelin açılışında bir konuşma yapan ASBÜ Rektörü Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “100. Yılına geldiğimiz Cumhuriyetimizin demokrasi hikâyesi çok acılarla dolu, çok bedeller ödenen bir tarih. Demokratikleşme sürecinde en önemli aktörlerden bir tanesi merhum Adnan Menderes. Çok partili sisteme geçişte gösterdiği mücadele daha Cumhuriyet Halk Partisi’nde milletvekili iken toprak reformuna gösterdiği tepki dolayısıyla ihraç edilmesi manidardır. Demokrat Parti'nin kuruluşu iktidara gelişi çok partili sistem ve demokrasi adına14 Mayıs bir dönüm noktasıdır. Demokrasimiz  bir çok kez darbelere maruz kaldı, en acı, en dramatik olanlarından biri de; Hepimizin çok aşikar olarak yaşadığı 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimidir.”

“100 yıllık demokrasi tarihimiz ve demokrasi mücadelemiz ilk okuldan başlayarak üniversitelerde daha geniş okutulmalı” diye konuşan Arıcan, “Elbette geçmişte sıkıntılı dönemler oldu, ancak gelinen son nokta oldukça sevindirici. İşte, 14  ve 28 Mayıs tarihlerinde önemli bir seçim süreci yaşadık. Halkımız yüksek bir katılımla sandığa gitti, barış iklimi içinde oyunu kullandı ve çıkan sonuca saygı gösterdi. Aslında bir demokrasi şöleni yaşadık. Doğrusu; Milletimiz bütün dünyaya demokrasi dersi vermiştir.” diye konuştu.

3-(3)-013.jpg

-Doğan: DP CHP’nin 6 oklu anayasasını değiştirmeliydi

D. Mehmet Doğan da yaptığı konuşmada; “1950’deki seçim Türkiye’nin gerçek anlamda ilk demokratik seçimidir ve bu seçim gerçekten daha sonraki seçimlerin özüdür. Bundan sonraki bütün seçimler için referans 14 Mayıs 1950 seçimleridir. Millet kimi seçmeyeceğini söylemiştir önce; “Seni seçmiyorum arkadaş. Sen benim ensemde boza pişirdin. Şunu yaptın, bunu yaptın, bütün haklarımı elimden aldın. Laiklik diye dinime taarruz ettin....” Millet böyle düşünmüştür ve oyunu ona göre kullanmıştır 1954 seçimlerinde  Demokrat Parti daha büyük bir ekseriyetle seçimi kazanmıştır. 1957’de biraz düşüş var ama yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin zayıf olduğu bir seçimdir.” dedi.

CHP’nin idare ettiği bir tezvirat kampanyasıyla DP’nin anayasayı ihlal meselesinin önemli olduğunu belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bence bu konuda haklıydılar. Yani Demokrat Parti şunu yapsaydı -ki doğrusu buydu- “Arkadaşlar bu Anayasa yani bizim şu andaki elimizde bulunan anayasa Cumhuriyet Halk Partisi’nin anayasasıdır. 6 ok Anayasasıdır. Biz, hiçbir partinin isminin veya görüşünün temsil edilmediği objektif bir anayasa yapmak istiyoruz.”  DP Bunu yapmamıştır. Büyük hata işlemiştir ve onlar da demişler ki “sen anayasayı nasıl ihlal ettin? Devletçilikten uzaklaştık”. Doğrusu; Türkiye’de demokrasi nirengi noktası 14 Mayıs’tır, 14 Mayıs seçimleridir. Darbeciler istedikleri iktidarı hiçbir zaman kuramamışlardır. Son seçimde de bana göre millet yine 1950 ruhuna sadık kalarak kimi seçmemesi gerektiği konusunda bir daha gerekli işareti vermiştir. “

4-(2)-013.jpg

-Kireçci: Darbecileri iyi tahlil etmeliyiz

Mehmet Akif Kireçci de 1960 darbesiyle ilgili değerlendirmesinde Adnan Menderes’in  darbe hazırlığı duyumlarını çok önemsemediğini belirterek hatta bir soruşturmada darbeyi ifşa eden kişinin ordudan atıldığını ifade etti.

“Şimdi bu darbeciler kimler? Onlara da biraz bakmak lazım. Bunların haritalarının çıkarılması lazım tek tek. Bu darbeye karışan isimlerin büyük çoğunluğunun Amerika'da özel harp eğitimi aldığını biliyoruz.” diye konuşan Kireçci  1960 darbesine gidilen sürece ilişkin olarak;  “Menderes döneminde Batıyla daha angaje bir politikamız var, birincisi bu. İkincisi, Türkiye'nin kalkınması ve sanayileşmesi konusunda yeni bir söylem ortaya konuluyor. Demokratikleşme, liberalleşme yani Türkiye bu batılı çizgide aslında devam ediyor ama dini konularda daha esneklik var. Yine de dindar bir hükümet asla denemez mümkün değil. Neden? Çünkü bu Ahmet Emin Yalman’a bir suikast yapılınca hemen milliyetçi ve dindar dernekler kapatılıyor, Necip Fazıl tutuklanıyor, milliyetçilerin derneği, Büyük Doğu dergisi kapatılıyor, Sait Nursi'nin zorunlu ikameti var Afyon'da vs. Yani öyle bir konu da yok aslında, sadece orada bir esneme var burada. Bunu acaba diyoruz CHP’nin veya bir önceki dönemin elitleri dindarlaşma veya dine dönüş olarak mı algıladılar? Zannetmiyorum. Yani bu tür esnemeler rejimi yerleştirir. Bugün son bizim 20 yılda yaşadığımız da budur aslında. Muhafazakar kesimin, dindar kesimin, kürt seçmenin bugün rejime böyle sahip çıktığını görüyoruz. Bu bir modernleşmedir.” dedi.

5-055.jpg

-Yıldırım: 14 Mayısların benzerlikleri var

Yazar Ercan Yıldırım da konuşmasında D. Mehmet Doğan gibi 14 Mayısların benzerliklerine dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi:

“Türkiye’nin düzeninin yeniden ihatası anlamında 14 Mayıs’ın iki anlamı var. Birinci; 14 Mayıs Kemalizm'in yıktığı düzeni rehabilite etme anlamında, olumsal bir anlamı var. İkinci 14 Mayıs yani geçen ay içerisindeki 14 Mayıs’ın manası da imparatorluk dönemi düşüncesine dönme anlamında çok olumlu bir durum söz konusu. Yani biz tekrar bu 14 Mayısla beraber tanzimattan bıraktığımız yerden yeniden başlama ihtimali ucunda bulunuyoruz.   Menderes ile başlayan, milletin iradeyi kendi eline  alarak giriştiği bir şey bu. Burada neler yapılabilir? Devletin bu 1000 yıllık refleksini kapsayarak aşabilecek bir siyasal kültürel düzeneği tekrar ihata etmesiyle nomosunu biz daha sağ salim gelecek kuşaklara taşıyabiliriz.”

 

 

 

Bu haber toplam 653 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim