“Günümüzde lisan kalmadı – bir lisan yoksulluğu ve şaşkınlığı var. Lisanın dili tutuldu. Bir yanda müthiş bir gürültü var, iletişim gürültüsü, diğer yanda tuhaf bir dilsizlik. Ve bu sükûttan farklı bir şey. Sükût son derece güçlü bir ifade şeklidir. Susmak bir lisandır. Sükût konuşur. Sükût bir lisan olabilir. Ama gürültü lisansızdır. Geriye kalan dilsiz gürültülü iletişim, bu bir problem. Bugün bilgi dahi yok, enformasyon var. Bilgi enformasyondan tamamen farklı bir şeydir…”
Bunları söyleyen düşünür, Byung-Chul Han, günümüze, topluma ve günümüz insanına eleştirel bir bakışa sahip.
Pek zeki, pek sevimli; onu okumak iyi geliyor insana, her cümlesini görmek istiyoruz. Ama çok yazıyor be kardeşim! Bence kendisinin eleştirilmeyi en hak eden yanı da burası… Bugüne kadar 19 kitabı Türkçeye çevrildi, oku oku bitmiyor. Kendi adıma teknomedyatik dünyaya karşı insanı, hayatı, zamanı, erdemi ve güzelliği savunmada yoldaşım olarak gördüğüm Han’dan artık düşüncelerini deneme kıvamından çıkarıp sistemleştirmesini bekliyorum.
Ayrıca, bu kadar çarpıcı tespitler yapabilen bir düşünürün zihinlerde Heidegger, Bauman ve Foucault sarkacında salınan, güçlü bir retoriğe sahip, yakışıklı Asyalı olarak kalmasına gönlüm rıza göstermiyor.
Devamı: https://fikirturu.com/toplum/dikkatimiz-daginik-ve-yorgunuz-cunku/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.