• İstanbul 25 °C
  • Ankara 26 °C

Doç. Dr. Terane Hesimova: Azerbaycan Doğubilimciliği’nde Mehmet Âkif Ersoy Sanatı - Millî Mübarize Yönleri

Doç. Dr. Terane Hesimova: Azerbaycan Doğubilimciliği’nde Mehmet Âkif Ersoy Sanatı - Millî Mübarize Yönleri
Türk edebiyatı tarihinde büyük ve önemli yeri olan Mehmet Âkif Ersoy sanatı muhteşem özellikleriyle sınır tanımıyor.

Yaşadığı dönemin sosyal problemlerini eserlerinde büyük ustalıkla gösteren ve bu problemlerin çözümünü bir sosiyolog zekası ile sunmuş, içinde bulunduğu toplumun tüm sorunlarını kendi sorunları kadarından yüksek benimseyen, toplumuna yön veren M.Âkif döneminin ve çağdaş zamanın, tüm Türk halklarının, Müs- liman dünyasının şairidir. M.Âkif'in eserlerinde ele aldığı konu­lar bu gün de hem Türkiye'de, hem de Azerbaycan'da güncel meselelerdir.

Mehmet Âkif Ersoy Azerbaycan türkologlarının kalbinde her za­man saklı kalmıştır. Türkiye'de 1937. yılından itibaren M.Âkif öğrenilsede ve bu gün binlerle araştırma eserleri ortaya konulsa da Azerbaycan'da Sovyet rejiminin anti-türk siyasetinden dolayı bu konu araştırılmamıştır. Fakat, son yıllar M.Âkif Ersoy hakkında yazılan makaleleri, işlenen bilimsel eserleri, doktora tezlerini, edebi örnekleri Azerbaycan'da bağımsızlığın meyveleri olarak değerlendire biliriz.

Kaydedek ki, Azerbaycan'da bağımsızlık döneminde Mehmet Âkif Ersoy sanatına hasrolunan birkaç ilmi makele esasen şairin kaleme aldığı “İstiklal Marşı”ile ilgilidir. Doç.Dr. Elman Kuliyev'in “Mehmet Âkif Ersoy Yaratıcılığında Türk Zafer Tarihi ve İstiklal Duygularının Terennümü”, Doç.Dr. Maarife Haciyeva'nın “ Marş ve Hilmn Anlayışı Mehmet Âkif Ersoy ve Ahmet Cavat” ve edebi etki meselelerinden bahsolunan Dr. Eşkane Ezimova'nın “Necip Fazıl Kısakürek’in İdeoloji Bakımdan Etkilendiği Şair”, Dr. Bayram Gündoğdu'nun “Azerbaycan’da M.Âkif Hayranı Bir Şair: Bahtiyar Vahabzade” ve bu gibi diğer ilmi araştırmalar Azerbaycan Doğubilimciliğ'inde Mehmet Âkif sanatının muhteşemliyinin ilmi yansımasıdır.

Azerbaycan'da Mehmet Âkif'in göklü şekilde öğrenilmesi ve Azerbaycan Doğubilimciliyi'nde ilk kes ilmi incelenmesi 2000'li yıllara rastlıyor. Dr. Seriyye Gündoğdu'nun “M.Âkif ve N.Fazıl Sanatının Karşılaştırılması” konusunda yüksek lisans, Mehmet Âkifi birçok yönleriyle Azerbaycan halkına tanıtmak için “Mehmet Âkif Ersoy Yaratıcılığında Sosyal Problemlerin Bedii Tecessümü” başlıklı doktora tezleri, Mehmet Âkif Ersoy sanatının çeşitli yönlerinden bahseden çok sayıda makaleler önemli değer arz etmektedir. Prof. Dr. Aydın Abi Aydın'in danışmanlığında ilk araştırmayı yapan Doğubilimcilik Enstitüsü'nün Türk Filoloji Bölümünün elemanı ele aldığı konunu yüksek ilmi değerle kaleme almağı başarmıştır. Hatta, söyleye biliriz ki, Mehmet Âkif kişiliğine, sanatına sevgisinden kaynaklanarak direk ilgisi olamayan kişileri bile Mehmet Âkif sanatı ile tanıştıran ilim adamı Azerbaycan'ın ilim alanında bunu başara bilmiştir.

Eserde 19.Asrın sonu 20.Asrın başlanğıcında Türkiye'de edebi toplumsal ortam, M.Âkif sanatında sosyal problemlerin koyuluşu ve çözümünün yansıtımı, sanatkarlık yönleri incelenmiştir. Doktora tezi ve makalelerinde S.Gündoğdu Mehmet Âkif'in “Safahat” ını, “Serat-Mustakim” dergilerinde yayınlanan yazılarından ve çevirilerinden yola çıkarak sistematik tahlil yapmağa çaba göstermiştir. Bu tahlilleri yaparken, sosyal yönleri gösterirken, nasıl bir sanat sergilendiğinı, hangı dil ve üslupla yazıldığını da dikkatle incelemiştir. Yazar M.Âkif sanatının bir çok yönlerini incelemekle “Mehmet Âkif Ersoy'un Milliyyetciliyi ”, “20. Asır Azerbaycan ve Türkiye Edebiyatında Millet İçin Çarpan İki Büyük Yürek”, “Mehmet Âkif Ersoy'un Eserlerinde Eğitim Öğretim Meseleleri” ve diğer ilmi makaleleriyle büyük sanat adamının Azerbaycan Doğubilimcilik ilmine katkısını sağlamağa çaba gösterir. Gündoğdu'nun ister makaleleri, isterse de doktora tezi onun ilmi araştırmalara nasıl bir sevgiyle yanaştığını sergiliyor. ”Âkif'i anmak, değerlendirmek, araştırmak ve bir kültür mirası olarak gelecek nesillere intikalini sağlamak bizlerin göre­vidir” (Gündoğdu, 2004; s.69). Eleman haklı olarak M.Âkif'in şiirlerinde toplumun en küçük cizgilerinide yansıtmağını böyle ifade ediyor: “Âkif'in yedi şiir kitabının genel ismi olan “Safahat” topluma tankiti gözle bakarak gerçekleşen kötülükleri tek-tek ortaya çıkarmakla kenaetlenmez, tüm bu dertleri, göstermekle yanaşı aynı zamanda çareler göstermiş, öneriler vermiştir. Eserlerini genel olarak tahlil ettiğimiz zaman Âkif'in toplum meseleleri ile yakından tanık olduğunu göreriz. 20. Yüzyıl Türk edebiyatında onun kadar içinde yaşadığı toplumu böyle geniş şekilde yansıtan başka Türk şairi yoktur deye biliriz. Âkif'in yaratıcılığında kendisine ait duyğulardan bahseden şiirlere rastlamak mümkün değil. Kuşkusuz ki, Mehmet Âkif sanatkar olmakla yanaşı, daha cok bir fikir ve bir ideal adamı idi”(Gündoğdu, 2003; s 94). Yazar “20. Asır Azerbaycan ve Türkiye Edebiyatında Millet İçin Çarpan İki Büyük Yürek” makalesinde M.Âkif'le Ahmet Cavat yaratıcılıklarını kıyaslar. Her iki aydınla ilgili tam bir araştırma yapa bilmesi için önce onların hayatlarını ve daha sonra yaşadıkları döneme dikkat çekiyor. “Milletinin tüm değerlerini, özlem­lerini, gecmiş ve geleceğine ait hassasiyetlerini bünyesinde bulunduran böyle aydınlar sadece Türkiye ve Azerbaycan'da değil, dünyada azdır”(Gündoğdu, 2004;.s.146)- yazan Gündoğdu tüm makalesinin mahiyetini milletini, halkını uyandırmağa çaba gösteren, o yüzden kendilerine karşı baskılarla karşılaşan iki şairin büyük vatan ve millet aşkı yüzerinde açıyor. Makalesinin sonunda yeni bir araştırma için konu bulan yazar Ahmet Cavat'ın Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin Marşı ve Mehmet Âkif'in “İstiklal Marşı” arasında uyğunluklar arıyor. Gündoğdu konulan şu meseleye kendi doktora tez­inde daha geniş yer veriyor. Azerbaycan ve Türkiye edebiyatının iki büyük, vatansever şairinin şiirine bir çok yönden yaklaşarak oldukca ilginç, değerli belgelerden bahsediyor, yüksek bilimsel incelemeler yapıyor.

Evet, Ahmet Cavat'ın Türkiye edebiyatı ile bağlılığına dikkat çekirsek sanat etkisi hakta çok şey deyebiliriz. Ahmet Cavat'ın Mehmet Âkif'in biraz sonra geniş bahsedeceğimiz “İnsanlık” eseriyle sesleşen, yönü, amaçı aynı vahşetleri kaleme alan şiirine dikkat çekek:

Karları boyamış mezlumlar kanı, Ölenler çok, fakat mezarı hanı, Ayaklar altında şöhreti-şanı, Yerde kalan görüp, feryada geldim! Verip yad ellere sırma elini, Gelinler burakmış güzel elini. Anasız yavrusu, söyle ninnini, Ninnisiz yavruya imdata geldim! Tutmez bacaları, yanmaz çıraklar, Kardeşi bacıdan ayırmış dağlar, Bacılar nerdedir, bulutlar ağlar, Kardeşsiz bacıya imdata geldim! (Saleddin,1992;s.61.)

Her iki şairin edebi faaliyeti forma itibarile farklı olsa bile, mezmun itibarile çok ben­zerdir. Bu benzerlik onların hayat ve yaşamında, edebi ve kişisel taleyinde, ruhlarında devam etmekte. Her iki aydın milletini, vatanını tüm varlığı ile sevdiğleri için hayatlarını bu mesleke kurban vermişler, söyleye biliriz.

M.A.Ersoy sanatının piri Ertuğral Düzdağ “Safahat” kitapına Önsözü yazarken Mehmet Âkif sanatını “Safahat” külliyatı, milletimizin irfanının, düşünce ve duyğularının, se- vinc ve arzularının bir mesnevisi, iman ve kahramanlıklar destanıdır”(9.s.xv)- deye değerlendiriyor. Evet, bundan yola çıkarak söylememiz gerek, İslâm, ilahi inam insanı eğitiyor, ona kendisini, toplumu, dünyanı kavramakta yardımçı oluyor. M.Âkif Ersoy'u dindar bir şair gibi kabul edenler tüm ilimlerin anahtarlarının İslâm dininde, “Kuran”da olmasını unutuveriyorlar. ”Halka iman gibi telkin ile dinin sesini, susturan aptalın idra­kine bol-bol tüpürün”. Din insanı saflaştırır, kalbini güzel duygularla zenginleştiriyor. Din dünya güzelliklerini anlamakta, Allah'a yakınlaşmakta muhteşem araçtır. M.Âkif milletinin, insanlığın dertlerini kaleme alırken dinin anlamını alğılamakla insanları adalete sesliyor. Ülkenin, ilmin, sanatın gelişmesini, gerçek insani değerlerle yaşamak yolunu, ruhunun, vicdanının güvendiğı Allah'ın yolu olduğunu iyi anlıyor.

Mehmet Âkif Ersoy sanatında milli mücadile konusu da oldukca ilginç, günümüze kadar türlü yönlerden araştırılmasına ihtiyac olan meselelerdendir. Malasef, tarihde mil­letimize yönelen antitürk siyesetlerinin gerçekleşdiyi olaylar, katliamlar devam ediyor. Tarihden ibret götüre bilmirik deye şu olaylar hayla devam etmekte.

Türkiye'ni sosyal, ekonomik, bilimsel ve kültürel krize sürüklemiş 19.yüzyılın sonları ve 20.yüzyılın öncelerinde gerçekleşen savaş ve işgallar milletin tüm dertlerine yürek yankısı ile yaklaşan M.A.Ersoy sanatında iyice yansımıştır. Şair kaleminde tüm olaylar tekçe şiirimselleştirmek amaçlı değildi. Büyük sanatkar milletinin zor durumuna tekçe şair gibi değil, toplum adamı, milleti ve halkını tüm varlığı ile seven mücahid gibi yaklaşırdı. Olayları tahlil eder, psixiolog yeteneğile tavsiyyeler verer, çözüm yolları arıyordu. Şair kalemiyle insanları İslâmi değerlerin yardımıyla sakinleştirmeye, acılarına ilac bulmağa çaba gösterirdi. Sanatı ve hayatı aynı amaçlı şair en zor dönemlerde bile “Sebülür-Reşat” dergisinin basımını devam etdirerek bu yolla halkına destek oluyordu. Kaleme aldığı makale, şiir ve vaazlarıyla Anadolunu karış-karış gezerek, milletin yüreğinde sönmeye başlayan ümidi ocağını alevlendirmeye çaba gösterirdi.

Bahsettiğim Dr. S.Gündoğdu kendi eserinde M.Âkif sanatının milli-mücadile yönlerine karşılaştırmalı bilimsel yöntemde yaklaşır. Balkanlar'da gerçekleşen vahşete dözemey- en Mehmet Âkif “İnsanlık” eserini kaleme alır. S. Gündoğdu bu eserin bilimsel tahlillerin­de, Mehmet Âkif kalemindeki Balkanlar savaşını Karabağ, Hocalı katliamları karşılaştırır. Bu benzetme de S.Gündoğdu çok haklı. Zaman itibarile farklı belgeler nedensiz değil. Gerçek şair odur ki, milletinin geçmişi, bu günü ve yarını ile güncel sesleşen eserler kaleme alır.

Azıcık kurcala torpakları, seyret ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar! Bereden reng-i hüviyetleri uçmuş yüzler! Kimbilir hangı şenaetle oyulmuş gözler! “Medeniyet” denilen vahşete lanetler, Nice yekpare kesilmiş de sırıtmış dişler! Nice başlar, nece kollar ki, cüda cisminden! Beşiyinden alınıp parçalanan mahlukat! Sonra namusuna kurban edilen bunc hayat! Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler! Göğsü baltayla vurulmuş memesiz valideler! Bakalım yavrusu uğrar mı, deyip karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! (Düzdağ, 1988;182)

Hatta, şairin Balkanlar'a hasrettiği eserde bu misralar şimdiki Karabağ olaylarını, 1990. yıl 2O ocak katliamını, 1992. yılında Hocalı katliamını, öten asrın evvelleri - 1918.yılında Azerbaycan'ın birkaç kazasında (nisan, 62 köy yakılmış), aynen Bakü şehrinde, Kuba kazasında ermenilerin töretdikleri katliamları görmüş, seyretmiş gibi sesleniyor. Son yıllarda belirlenen Kuba bölgesinde bulunan katliam kurbanlarının açık mezarlığını seyredirken Mehmet Âkif'in “İnsanlık” dramasındakı önce kaydettiğim şu misralar durumu iyice yansıtdığı gibi kulaklarımızda seslenmekte. Bu milli mücadile konulu eserde Azerbaycan halkına çok yakın olan katliam acılarını hatırlatan, kisas gününün yetişeceğine inam oluşturan yönler çoktur. Bu da Mehmet Âkif kaleminin milleti için döyünen yüreğile aynı olduğunu belirleyir. 1912.yılında gerçekleşen Balkan katliamı tarih boyu Türk-müslüman halklarına karşı töredilen vahşetlerden biri idi ki, bu gibi vahşetler Karabağ'da, Bosniya'da devam etmiştir. M.Âkif şu savaşları toprak eldeet- mekten önce, Türk-müslüman halklarının dinine, milli varlığına, devletimize karşı konu­lan şiddet gibi değerlendirir. M.Âkif'in Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan'da okunmasının yasaklanması halkın şiirimselleşmiş belgeleri okuyarak milletine yönel­en siyasetleri görebilmesinden korkuya dayanır. Müslümanlığın tek bir millet halında olmasını sosyal arzusu gibi şiirlerinde arz eden bu irfan şairinin amacının birliğin büyük bir kudret olacağından korkan düşmanlar için nasıl bir tehlike olduğunu düşünmek çok zor değil.

Mehmet Âkif milletinin mübarize tarihini kaleme alarken mübarizeden çekinememiş, hatta, halkını ayaktadurmağa sesleyen, istiklal savaşının ugurla sonuçlana bileceğine ümit dolu şiirler kalame almıştır.

Doğacaktır sana va'dettiği günler hakkın,

Kim bilir, belke yarın, belke yarından da yakın... (Düzdağ, 1999;s477)

Son dönemde Mehmet Âkife, onun “İstiklal Marşı”na hasrolunan şiirler bile Azerbaycan'da kaleme alınmıştır. Bakü Devlet Universitesi'nin profosörü, öğretim üyesi, türkolog Esger Resulov'un Mehmet Âkifin “İstiklal Marşı”ndan etkilenerek kaleme aldığı şiir Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin çağdaş şiirde yansıması belgesi olmakla yaklaşık, Mehmet Âkif Ersoy sanatının, ruhunun guncel hayatımıza katkısını sağlamakta. Çağdaş Azerbaycan edebiyatında, şiirinde Mehmet Âkif etkisi büyük Azerbaycan şairi Bahtiyar Vahabzade sanatında görünmüktedir. Şu mesele büyük araştırmalara konu ola bilecek oldukca mühim belgedir.

Başka bir belgeye dikkat çekek, Sovyetler döneminde okul dersliklerinde Sovyetler İmperiyası şerefine methnameler (övgü) tedris olunurdusa, bağımsızlık kazanıldıktan sonra ana okul öğrençileri M.A.Ersoy'un meşhur “İstiklal marşı”nı öğrenir. Hatta, okul yaşına çatmayan cocuklar bile Azerbaycan halkının Marşı ile beraber “İstiklal Marş”ını öğrenmeye çok hevesli. Ne güzel ki, her seher Azerbaycan'ın başkendi Bakü'de faaliyet gösteren Türk okulları seheri bu muhteşem Marşın okunuşu ile başlıyorlar. Bu yüzden Bakü şehrinin sabahları Azerbaycan Marşı ile yanaşı, Mehmet Âkif varlığından kopan ve ebedileşen, insanın tüm damarlarında gezen kutsal İstiklal Marşı'yla açılıyor. Bu yüzden büyük Mehmet Âkif Ersoy kişiliği, sanatı Azerbaycan'da ilmi alanda incelenmekle yanaşı, Azerbaycan halkının sabahlarında, ruhunda, amaç ve arzularında yaşamakta.

Türkiye Yazarlar Birliği'nin vefatının 90. yılında Âkif'i anmak için düzenlediği bilgi şöleninin tebliğlerini içeren kitap, TYB'nin 45., Mehmet Âkif Ersoy Araştırmaları Merkezi'nin 6. kitabı...

Kaynaklar

1. Ai Saleddin, Ahmet Cavat seçkin eserleri, Bakü, Azerneşr, 1992, s 138

  1. Gündoğdu. S. Mehmet Âkif'in Avrupa'ya Ve Avrupa Kültürüne Yaklaşımı.”Dil ve edebiyat”dergisi. Bakü;2003.2(36)
  2. Gündoğdu. S. M.Âkif'in Türk Edebiyatına Katkıları. Filologiya meseleleri,Bakü;2003
  3. Gündoğdu.S. Mehmet Âkif Ersoy'un Eserlerinde Eğitim Öğretim Meseleleri. AMEA.Akad.Z.M.Bünyadov adına Doğubilimcilik Enstitüsü,“Elmi araştırmalar” toplusu. Bakı; Nurlan,2004(VI buraxılış)
  4. Gündoğdu. S. 20. Asır Azerbaycan ve Türk edebiyatında Millet İçin Çarpan İki Büyük Yürek(M.Âkif ve A.Cavat) KIBATEK.

XII Uluslararası edebiyat şöleni(9-16 mayıs 2006) Bildiriler.Bakü; 2006

  1. Gündoğdu. S. Mehmet Âkif Ersoy'un Milletçiliyi. “Azerbaycan”dergisi, Bakü;2006,say5 Gündoğdu. S. M.Âkif ve N.Fazıl Sanatının Karşılaştırılması.BDU,Yüksek lisans tezi.
  1. Gündoğdu. S. Mehmet Âkif Ersoy Yaratıcılığında Sosyal Problemlerin Bedii Tecessümü.AMEA.Akad.Z.M.Bünyadov adına Doğubilimcilik Enstitüsü. Doktora tezi. Bakü;
  2. Mehmet Âkif Ersoy. Safahat. İstanbul.1999.
  3. M.Ertuğrul Düzdağ. Mehmet Âkif Ersoy. Türk Büyükleri Dizisi:93 MAS MATBAAÇILIK-Ankara.1988.
  4. M.Düzdağ. M.A.Esoy “Safahat”.İstanbul. “Şüle”yayınları, 1999.
  5. www.canaz. 21.fevral,2011.
  6. www.yolgecenhani.biz.21 fevral, 2011.

 

Bu haber toplam 670 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim