• İstanbul 23 °C
  • Ankara 25 °C

Erbay Kücet: Duamız olsun

Erbay Kücet: Duamız olsun

İsteklerimizi dua etmek suretiyle rabbimize sunar, dilek ve arzumuzun kabul edilmesini isteriz. Kulun Allah’tan yardım istemesi, gönülden Allah’a yönelmesi, hem kalbi, hem de dili ile dileklerini O’na sunması, iyilik ve yardım dilemesi duadır. Allah’la aramızda bağ olan dua, ilahî rahmetin imdadımıza yetişmesini sağlayan önemli bir vasıtadır.

Yeter ki samimiyetle istemesini bilelim. Rabbimiz, “Benden isteyenin dua ettiğinde duasını kabul ederim” (Bakara S. 186) buyurmaktadır. Evden çıkarken: “Allah’ım, ismini anarak yola çıkıyorum. Sen ne dilersen o olur. Sana tevekkül ettim. Allah’ım, evimize dönünceye kadar haktan sapmaktan ve saptırılmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve cahilce davranışlara itilmekten, günün her türlü sıkıntı ve meşakkatinden, bedenime ve malıma bir zararın gelmesinden, aileme ve çocuklarıma çirkin bir dönüşle dönmekten sana sığınıyorum” duasını edip çıksak dönüşümüzdeki huzuru fark ederiz.

Yıllar önce okuduğum bir hikâye aklıma geldi: Bir İngiliz, dolaşmak ve halkı gözlemek için Afrika'ya gittiğinde rehberler onu, kıtanın en vahşi bölgesine götürürler. İngiliz onlarla birlikte yürüyerek, çevredeki kamıştan yapılmış kulübelerin oluşturduğu köylerden birine gittiğinde gözü çıplak bir yerliye takılır. Adam, bir kütüğün başına oturmuş, elindeki tokmakla kütüğe gelişigüzel vurarak tamtam çalıp anlamsız sesler çıkarıyor. İngiliz, adamı bir süre inceledikten sonra, “Bu tamtamı neden çalıyorsun?” diye sorar. Yerli, tokmağını kütüğe vurmayı sürdürürken, İngiliz’e “Bu yaz kurak geçti, köyümüz susuz kaldı. Tamtamı çalmamın nedeni, bu kuraklık nedeniyle” der. İngiliz, elini kaldırarak yerliye susmasını işaret eder ve “Devam etmene gerek yok, anladım ne diyeceğini” piposundan birkaç nefes çektikten sonra “Yani mevsim kurak geçti, nehirler kurudu, köyünüz susuz kaldı. Sen de şimdi tamtam çalıp, ruhları yardıma çağırıyorsun ve aklın sıra dua edip, ruhların yardımını sağlayarak yağmur yağdıracaksın. Öyle değil mi?” deyince adam, tamtam çalmayı bırakıp şaşkınlıkla İngiliz’in yüzüne bakarak, “Demek bu çağda hâlâ ruhların yardımıyla yağmur yağdırılabileceğine inanıyorsunuz” dedikten sonra tebessümle tamtam çalmasının nedeninin komşu köyden su tesisatçısı çağırmak olduğunu açıklamış.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/duamiz-olsun-8578/

Bu haber toplam 435 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim