Konya, Malazgirt, Edirne, Bursa, İstanbul ve Ankara’nın ardından sekizincisi düzenlenen şehir okumalarının konuğu Özden; Erzurum’un tarihi, kültürü, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında Mehmet Önder Karakaş’ın sorularını cevaplandırdı.
30.06.2020 tarihinde Türkiye Yazarlar Birliği'nin instagram hesabından canlı olarak yayınlanan söyleşide konuşan Ömer Özden, Erzurum’un tarihinin çok eski çağlara dayandığını ve tarihi İpek Yolu üzerinde bulunduğu için çok kıymetli bir şehir olduğunu belirtti.
Erzurum’un Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre “Anadolu coğrafyasına 2000 metreden bakan bir kartal yuvası” olduğunun altını çizen Özden, Erzurum’un; İskitlerden Medlere, Perslerden Romalılara, Araplardan Selçuklulara, Safevilerden Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliğini yaptığını söyledi.
Erzurum’un tarihi boyunca kırka yakın medresenin kurulduğunu belirten Özden, cumhuriyet dönemiyle birlikte de Erzurum’un eğitime olan bakışının değişmediğini ve hâlâ bir eğitim şehri olduğunun altını çizdi. Eğitimle şehir arasındaki bu bağın bir sonucu olarak; İ. Hakkı Hazretleri’nden Nefi’ye, Alvarlı Efe’den Fuat Sezgin’e kadar pek çok ilim adamının yetiştiğini belitti.
Şehrin ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden tevarüs ettiği soyut ve somut kültür miraslarının yanı sıra, Erzurum’daki tâbi güzelliklerden bahseden Özden, şehrin iklimine ve kentleşmesine dair fikirlerini beyan etti.
Erzurum’u almanın Anadolu’yu almak demek olduğunu vurgulayan Özden, şehrin hem Selçuklu hem Osmanlı hem de Türkiye devletlerinin kurucu şehirlerinden biri oluşunun kıymetine değindi.
Son olarak Erzurum’un kendine has ev mimarisi, göç algısı ve kentleşmesi gibi meselelere değinen Özden, Erzurum’un kıymeti ve kuruculuğu üzerinde durdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.