14. 08. 2022 tarihinde Prof. Dr. Kevser Baş’ın sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan kuruluşunun 45. Yılını kutlayan Türkiye Yazarlar Birliği’nin faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
TYB’nin düşünce dünyamız açısında çok köklü bir kurum olduğunu ve 45 yıldır hiç durmadan gürül gürül aktığını belirten Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“TYB; Düşünce, fikir, edebiyat, kültür-sanat alanında çok önemli faaliyetler yapan, eserler ortaya koyan bir kurum. Bu güzide kurumun içinde olmak, şu an o bayrağı taşıyor olmak benim için gerçekten çok önemli. Kuruluş yıllarına bakıyoruz; Türkiye’de anarşinin kol gezdiği günler. Ülkemizin kültür hayatında ki kuraklığı gidermek için Kurucu ve şeref Başkanımız D. Mehmet Doğan ve o günün edebiyatçıları, düşünce insanları, sanat insanları bir araya gelerek Türkiye Yazarlar Birliği’ni kuruyorlar. Kurmakla da kalmıyorlar bize miras olarak geleneği ve sürekliliği olan faaliyetler bıraktılar.”
TYB’nin düzenlediği sürekli faaliyetlerle Türkiye’nin kültürel zeminini güçlendirdiğini ifade eden Arıcan Ahlâk Şuraları, Uluslararası Şiir Şölenleri, Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongreleri, Genç Yazarlar Kurultayları, Yılın Yazar ve Fikir Adamları Ödülleri, Mehmet Âkif Ersoy Bilgi Şölenleri gibi ufuk açıcı çalışmaları gerçekleştirmeye devam ettiklerinin altını çizdi.
Prof. Dr. Kevser Baş’ın Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile ilgili sorularını da cevaplandıran Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de sosyal bilimlerin değeri ve öneminin anlaşılmasıyla Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin kurulduğunu söyledi.
Arıcan konuşmasında sosyal bilimlerin önemi ve geleceği hakkında şunları söyledi:
“Dünya çok hızlı dönüşüyor, değişiyor dijitalleşen bir dünyaya evriliyor. Yapay zekalar ,robotik gelişmeler, akıllı şehirler ,akıllı sokaklar, caddeler ,evler ,siteler hayatımıza girdi. Tüm bunlarla beraber şöyle bir gerçek ver; Bir çok meslek yok olacak, belki bir çok insanın yaptığı iş makinalarıyla, yapay zekalarla yapılacak. Bu robotik gelişmeler ve kodlamalar bir yönüyle hayatımızı kolaylaştıracak ama insan odaklı mesleklere daha fazla ihtiyaç olacak. Başta edebiyat, felsefe, hukuk, sosyoloji daha fazla önem kazanacak. Kritiklerin yapıldığı meslekler ön plana çıkacak. Dolayısıyla; bu kadar mekanikleşen dünyada da aynı zamanda insana değen, insanın ruhunu, düşünceyi, insan davranışlarını konu edinen, ahlakı, dini merkeze alan sosyal bilimler önem kazanacak, değerli olacak.”
Devamı için : https://www.youtube.com/watch?v=J3kxzbRiObA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.