• İstanbul 19 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 25 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 18 °C

Hatice İslamoğlu Erdem'den:Âkif mi ‘modernist’?

Hatice İslamoğlu Erdem'den:Âkif mi ‘modernist’?
Benim muhayyilemde Âkif; bir tek sözcükte bulur karşılığını: ‘Adam!’ "Akif" deyince, dedelerinin verdiği mücadeleyi vermeyip, dedelerinin veba gibi kaçtığı ‘akıl tutulmasına’ muhatap olan nesil gelir aklıma.
haticeislamoglu

Benim muhayyilemde Âkif; bir tek sözcükte bulur karşılığını:

‘Adam!’

"Akif" deyince, dedelerinin verdiği mücadeleyi vermeyip, dedelerinin veba gibi kaçtığı ‘akıl tutulmasına’ muhatap olan nesil gelir aklıma.

Kendi giydikleri ideoloji gömleğini Âkif’e de giydirmeye çalışanları gördükçe içim yangın yerine döner. Emeğin Rabbine omurgalı yürüyenlerin mücadelesini değersizleştirmeyi, Marksizm, Postmodernizm söylemlerle kökünü bu topraklardan söküp dışarıya taşımanın çabası içine girenler yüreğimi sızlatır.

Asrın diliyle İslam’ı söyleyen Âkif’in söylemlerini eylemlerinden kopararak, tam manasıyla düşünceyi eylemden ayırarak atomizasyona uğratan bu hilkat garibesi tutumu kınıyorum.

Akif ‘modernist’ ha? Hangi ‘Âkif’ bu?

Sizin bu toprakların modern dönem ve ideolojilerin öncülü olduğunu iddia ettiğiniz Âkif, bu topraklarda doğmadığı halde bu toprakların insanını İslam’ın ana damarı olan vahye davet etmiştir.

Siz ise bu çizgiyi köksüz, sosyal karşılığı olmayan düşünce ve hareket olarak görerek, aslında suyunu bu topraklardan alan bire bin veren bir başağı yerinden edip, kendi şimdi ve buradanızı söktüğünüz toprağa ekmeye çalışıyorsunuz.

Bu çaba niye? Bu yara da neyin nesi?

Herkesi kategorize etme hakkını uhdesine alan ‘Anadoluculuk’ akımının bizatihi kendisi modern değil mi?

Niçin söz konusu İslamcılık olunca köküdışarıdacılık damgası ile saldırıya geçiyorlar?

Kişisel mülkiyet benliğe ve nefse hizmet eder. Böyle olunca hakikat ve adalet ile arası açılır. Bu toprakların değerleri üzerinden gelenek ve dini birbirine eşitleyen zihniyetin düşeceği yer, başkasının alanını daraltarak kendi alanının genişleyeceğini zann/edenlerin uyguladığı haksız bir kazançtır.

Kendisini yerli, milliyetçi muhafazakâr olarak tanımlayanlara göre Âkif de bir İslamcı. Hatta oryantalist temele dayanan bu köksüz ve ayakları dışarıda olan damarın temsilcisi.

Oysa bizatihi kendileri nevzuhur ve köküdışarıda oldukları halde, kendilerini içeride konumlandırıp asıl ev sahiplerini dışarıda gösterme alışkanlığı, tam bir akıl tutulması örneğidir.

Doğru ya; bu adamların hepsi de Akçuraoğlu Yusuf'un "Üç Tarz-ı Siyaset"inden İslamcılığı meslek ve meşreb edinmiş Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Ferid Vecdi, Abdulaziz Çaviş, Said Halim Paşa gibi isimlerin hem dava yoldaşı, hem çevirmeni.

Her 'adam' gibi Âkif’in de ayıklanacak taşı olabilir, vardır; ancak o mensubiyetini 'tüketmek' yerine 'üreterek' yaşamıştır. Akif, İslamcılığın sırtından geçinmeyen, onu tüketmeyen, aksine 'üreten', yüzünü ağartan bir İslamcıydı.

Ve işte bu yüzden; geleneksel çizgiden kopmayı, dinin aslından kopmaktan daha tehlikeli gören bu zihniyeti, haddimi aşarak belirtmeliyim ki anlamakta çok zorlanıyorum.

Bu damarın üstadı olarak gördüğü Topçu; ‘Maarif Davamız’ eserinde, skolastik kafa diyerek ezberci geleneksel din adamlığını, sofuluğu, yobazlığı eleştirir. (N.Topçu, Ahlak Nizamı, s. 79),  Hurafelere karşı duruşunda ise; ‘..kurtuluşu rüya ve fal yoluyla aramak gülünç olacaktır.’(Topçu, Kültür ve Medeniyet s.200)der.

Bu çizginin temsilcileri ise insanları Kuran’ın kavramlarına değil, keramete, istimdata, türbedarlığa, kadim ahlak olarak nitelediği Batıni ve mistik çöplerle dolu tasavvuf geleneğine davet ediyor.

Oysa geçmişin ezber ve taklidine dayanan haşiye zihniyetinin, hayata dair bir sözünün olmadığını kavramak için ithal fikirlere ihtiyaç yoktur.

İslamcılık gibi bir damarı tek bir şahsa indirgeyip, yaşamamış muamelesine tabi tutmanın ilmilik olarak değerlendirileceğini ummak ahmaklıktır.

İslamcılığı top koşturulacak bir alan olarak görüp İslamcılık üzerinden popülarite elde edenlere sormak isterim;

Âkif’i oryantalizme, Modernizme ve Marksist-sosyalist etkiye bağlayıp mahkûm etmeyi başarmak için ithal gelenekçiliğin taşıyıcısı olmak lazım değil mi?

 

07.05.2014 Milat Gazetesi

Bu haber toplam 4199 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim