Mehmet Doğan’ın neredeyse bütün deneme kitaplarında hâkim olan eleştirel özellik bu kitabında da mevcut. Daha sunuş yazısından içeri girmeden dikkatli bir okur bunu fark edecektir. İroni gelip yazarının kaleminin ucuna konmaktadır adeta. En çok da dilciler, dilbilimciler söz konusu olduğunda bu kendini hissettirmektedir. Allah’tan D. Mehmet Doğan’ın üslubu yapıcı ve dili tatlı. Silkelese de düşürmüyor. Şu satırlara dikkat: “Bizde ‘dilciler’ var, ‘dilbilimciler’ var. Bu kadar mı? Aslında bir de ‘dilbilgisiciler’ olması lazım! Dilbilgisi kelimesini türetenler, o işlerle uğraşanlarla ilgili bir kelime neden yapmamışlar acaba? Madem yapmamışlar, bunlara ‘gramerci’ diyebiliriz! Dilci, dilbilimci (lisaniyatçı, lüngüist) ve gramercileri kapsayan bir kelime.” Doksan küsur yıl cenazesi kaldırılamayan “Dil bayramı”nı kutlamaktan geri durmayan “dilci”lerin dilini afiyetle sokmaları için eşek arılarını buyur etmektedir.
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/8965337/huseyin-akin/turkceyi-turkceyle-dusunmek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.