• İstanbul 13 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 14 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 13 °C

Kabe’nin Gölgesinden Notlar- 1

Rüstem BUDAK
Allah'ın Evi'ne ve Evimize(Kabe'ye) gitmek de güzel...Allah'ın bize ev kıldığı Sakarya'ya dönmek de güzel...

Varlığımıza yeni anlam katmak,

Allah'ın istediği sosyal- hukuki- siyasi düzeni tanımak için bir an önce gitmeli...

Hele ki genç çağında gitmek daha güzel...

Kabe'de iki boyutlu bir bulunuş var:

1-Allah'ın Evi’nin misafiri olmak,

2- Kendi evinin sahibi olarak davranmak.

Allah'ın biz kullarının misafirliğinden razı olması, bizim misafirlik adabına uymamızdan geçiyor.

Ev sahibi olarak diğer misafirlere karşı niyet, söz ve davranışlarımızla nasıl hareket ettiğinizle alakalıdır.

Çok bereketli ve zorlu bir imtihan alanı...

Kabe yeniden İnşa edilmeyi bekliyor!

Duvarları dimdik ayakta…

ama onu ayakta tutan değerler Müslümanlar tarafından ayaklar altına alınmış.

Üzerindeki örtüsü her daim yenileniyor ama Müslümanlar Takva elbiselerini giymiyorlar.

Kabe peygamber dönemi cahiliyenin putlarından temizlenmiş ama Müslümanlar kendileriyle birlikte taşıdıkları görünmez putları Kabe'ye taşıyorlar.

Kabe;

Yeniden inşa edilmeli...

Adem'in yaptığı gibi temelleri oturtulmalı...

İbrahim'in yaptığı gibi İslam temelleri üzerinde yükseltilmeli...

Muhammed'in yaptığı yenilenmeli, arındırılmalı, temizlenmeli...

Anadolu'nun öğrencileri ve öğretmenleri Umre'deydi.

Onbinlerce öğrenci ve öğretmen sınıflarına Kabe'nin iklimini taşıyacaklardır.

Kabe Elçileri yurtlarına dönüyorlar...

Kabe'ye gelen milyonlarca insan gönüllü Kabe elçileri olarak evlerine dönerler.

Kabe elçileri; çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek, zengin, fakir... Her yaş ve toplumsal sınıftan...

Kabe elçileri; Kabe'nin onlara yüklediği mesajı evlerine, işyerlerine, mahallelerine, şehirlerine ve ülkelerine taşımakla yükümlüdürler.

Bazıları Kabe elçiliği görevini layıkıyla yaparken,

Bazıları daha Kabe'nin yanından ayrılırken bu görevlerini unuturlar.

Kabe'de Dua etmesini bilmeyen müslümanlar...

Dua; yürekten, dertlenilen, çözüm aranan, hedeflenen durum- olay- algı için insanın

Rabb'ine canhıraş yakarışıdır- paylaşımıdır- istekleridir.

Kabe'de dua ettiğini sanan bir çok müslüman ne yazık ki Dua edemeden evine dönüyor.

Telefon listesi duaları...

Tavaf'ta koro halinde tekrar dualar...

Arapça söylenen ama anlamı bilinmeden söylenen dualar...

Hoca veya rehber tarafından tekrar edilen dualar...

Dua ruhundan- adabından yoksun duaların Allah'a ulaşması zordur.

Kabe'de duadan nasibini almadan dönmek, en büyük kayıplardan biridir.

Ticareti- İşi- Dükkânı- Fabrikayı Bırakıp Mescide Gitmek...

Arabistan'da Ezan okunduğunda insanlar- çalışanlar Mescide gidiyorlar,

Esnaflar dükkânlarını kapatıyorlar.

Namazlar, Türkiye'deki gibi alel acele kılınmıyor.

Sünnet ile Farz arasında en az 10 dk. ara veriliyor.

Mescid ile bağını koparan Müslüman ile Kâbe bağını ve dahi Allah ile bağını koparmış demektir.

Sakarya'da Ezan okunduğunda dükkânını kapatıp camiye giden biri kırtasiyeci, biri berber iki esnaf tek tanıyorum.

Yaşamını Namaz vakitlerine göre ayarlayamayanlar,

Yaşamlarını İslamlaştıramazlar.

Kabe'yi Kimler Sevmez?

Zulmeden ve iktidarın yegane sahibi olduğunu zanneden Devlet Başkanları...

Mülkü yoksullarla paylaşmayan zenginler...

Hakikat bilgisine sadece kendilerinin sahip olduğunu zanneden alimler- bilginler- aydınlar...

İşçilerle- çalışanlarla yan yana, birlikte olmamaya çalışan patronlar- bürokratlar...

Seçkin insan- toplum- ırk- kabile olduğunu zannedenler...

Hayatı bencil- egoist- pragmatist şekilde yaşamaya çalışanlar...

Hayatı eğlence- sorumsuzluk ve hazların doyumundan ibaret zanneden insanlar...

Biliyor muydunuz?

Madem biliyordunuz, neden söylemediniz?

Madem biliyordunuz, neden şahitlik etmediniz?

Madem biliyordunuz, neden müdahale etmediniz?

Madem biliyordunuz, neden yaşamıyorsunuz?

Bu yazı toplam 3241 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim