Programda Bıyıklı, “Edebiyatın Gücü” başlıklı bir konuşma gerçekleştirerek edebiyatın toplumların kimliğindeki yeri ve edebiyatçıların toplumsal sorumluluğu üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında edebiyatın yalnızca bir sanat alanı olmadığını, aynı zamanda milletlerin ortak hafızası, düşünce derinliği ve estetik duyarlılığı açısından vazgeçilmez bir kaynak olduğunu belirten Mahmut Bıyıklı, “Edebiyat, insanlığın ortak hafızasını, estetik duygusunu ve düşünsel derinliğini şekillendiren en kadim yolculuktur. Söz uçar, yazı kalır derler; ama edebiyat yalnızca kalan bir yazı değildir. Toplumların bilinçaltına kazınan, kuşaktan kuşağa aktarılan bir hafıza mekânıdır” ifadelerini kullandı.
Bir milletin köklerinden kopmadan güçlü bir geleceğe yürüyebilmesi için sağlam bir edebiyat geleneğine ve dirayetli edebiyatçılara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bıyıklı, “Edebiyat aynı zamanda kimlik inşası, medeniyet muhasebesi ve toplumsal hafızanın diri tutulmasıdır” dedi.
Edebiyatçıların toplumsal vicdanı temsil ettiğini belirten Bıyıklı, “Bazen bir şiir en etkili nutuktan daha güçlüdür; bazen bir roman, tarih kitaplarının satır aralarında unutulan gerçekleri ortaya çıkarır” diyerek edebiyatın toplumsal işlevine dikkat çekti.
Bıyıklı, geçmişten bugüne edebiyat yoluyla toplumların kendini tanıdığını ve kültürel dirilişlerin arkasında her zaman şairlerin, yazarların ve düşünürlerin imzası olduğunu vurguladı. Yahya Kemal, Tanpınar, Sezai Karakoç ve Necip Fazıl gibi isimlerin sadece eser vermediğini, aynı zamanda milletin ruhunu diri tuttuklarını söyledi.
Katılımcılar tarafından ilgiyle takip edilen program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.