Teşekkürler İstanbul!

Kültür gelenekle oluşur. O sebeple geleneksel hale gelen çalışmaları sürdürmek önemli bir sorumluluktur.

İdealist insanlar için şartlar değişse de engeller çoğalsa da hedeften vazgeçmek yoldan dönmek yoktur.

 Vazifesinin hak olduğuna inananlar dönme bilmez daima yürürler. Çünkü diriliş için yürüyüş şarttır.

Yorulanlar dökülür inananlar yola revan olur. Tarih boyunca da hep böyle olmuştur. Değişmez ilkedir. Hakikate talip olmak için zorluğa başkaldırmak gerekir.

2020 yılında malum musibet sebebiyle tasarlanan birçok faaliyet iptal edilmek durumunda kaldı. Haklı gerekçelerle yine birçok faaliyet ileri bir tarihe ertelendi.

Dünya ve ülkemiz olağanüstü günlerden geçerken büyük büyük kurumlar ve kuruluşlar bile şaşkınlık ve kararsızlık içinde her şeyi durdururken biz kısa sürede yeni duruma göre eylem planını belirleyip çalışmalarımızı devam ettirdik.  

İnsan merkezli çalışmalarda iletişim olmazsa olmazdır. İnsanın insana ulaşması her şeyden önce fıtri bir ihtiyaçtır. Hiçbir şeyin olmadığı zamanlarda dumanla iletişime geçilirken her şeyin olduğu böylesine bir zamanda irtibatı koparmamız elbette düşünülemezdi.

Çağın imkânlarını kullanıp dijital nimetlerden yararlanarak sesimizi dünyaya ulaştırmayı sürdürdük.

Salgın dolayısıyla kültür merkezlerinden çekilmiş gibi görünsek de bir anlamda artık bütün yeryüzü bizim için kültür merkezi oldu.

 Balkanlardan Kafkaslardan Avrupa’dan Asya’ya kadar yolladığımız selamlara karşılık veren binlere ulaştık. İşte bu da bir nimetti. Şüphesiz her zorlukta bir kolaylık vardı.

Karamsarlığın arttığı bir dönemde bize umut oldunuz diyen sayısız mesaj aldık.

Bu geri dönüşlerle durmadan yorulmadan faaliyetlerimizi sürdürme aşkımız yeniden kamçılandı.

Mutad çalışmalarımız sürerken gözler on bir yıldan beri devam eden İstanbul Edebiyat Festivaline çevrilmişti.

Edebiyatseverler bu sene festival olacak mı diye sorduklarında da cevabımız hazırdı. Elbette olacak.

Bu cevap karşısında yüzlerde oluşan memnuniyet yaptığımız işlerin karşılığını görmemize de vesile oldu.

Festivali öğrencilik yıllarında takip edip şimdilerde her biri devletin önemli kademelerinde görev alarak vatana millete hizmete devam sayısız dostumuz kendi dünyalarında festivalin aziz bir yeri olduğunu belirterek çok güzel hatıralarını paylaştılar.

 Her zaman dediğimiz gibi yapılan hiçbir çalışma boşa gitmez.

Her üretilenin mutlaka bir muhatabı vardır. Zaten biz siyasetçiler gibi büyük kalabalıkları değil o kalabalıklar arasında kalbine dokunacağımız beyninde şimşekler çakmasına vesile olacağımız bir genci ararız.

Bütün dökülen terler işte o bir genç içindir. Geriye dönüp baktığımızda boşuna yorulmadığımızı, Anadolu’ya açıldığımızda o bir bir biriken gençlerin orduya dönüştüğünü sevinerek gördük.

 Siyasetçiler yaptıkları işin doğası gereği sayılara bakar ama bizim işimiz sözcüklerle bizim işimiz sözle.

Bin yıldır Türk’e vatan olan bu mübarek topraklarda sözü sultan eyleyen bir ecdadın ahfadı olarak sözümüzü yükseltmeye devam edeceğiz.

Binlerce yıl daha bu topraklarda kalabilmenin altyapısını sağlam taşlarla örmeyi sürdüreceğiz.

Bizim bir derdimiz bir davamız var.

Bizim bizi biz olmaktan çıkarmaya çalışanlarla bir kavgamız var.

Boşuna Yunus söylemiyor dilimiz.

Boşuna Akif demiyoruz. Fuzuliler, Şeyh Galipler derken nostalji yapmıyoruz.

Boşuna Sinan’ı anıp boşuna Cansever’i hatırlatmıyoruz. Dede Efendilerin Itrilerin nefesini bugüne taşımak gerektiğini öylesine söylemiyoruz.

Andığımız her değerlimiz yaşatmaya çalıştığımız her değer bizi gelecek yüz yıllara taşıyacak olan köprülerdir.

Bu köprülerin yıkılmasının felaketimize sebep olacağını iyi bildiğimiz için asil ısrarımızı kutsal inadımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

İşte bu inat ve ısrarın sonucu olarak 12. İstanbul Edebiyat Festivalini de bütün zorluklara rağmen coşkuyla aşkla gerçekleştirdik.

Hamdolsun Festivali vefatının yedi yüzüncü yılında Yunus’a adamanın bereketiyle programlar dolu dolu geçti.

Günlerce dilimiz Yunus söyledi. Yunus’un mesajı çağları aşıp dijital gündemin ilk sırasında yerini aldı.

 Yapılan her organizasyonun görünür ve görünmez kahramanları vardır. Bu faaliyetler adanmışlık gerektirir. Nefsini aradan çıkaran kahramanlarla çalışmalar devleşir.

Biz emeği geçen bütün kahramanlara tek tek teşekkür ediyoruz.

Özellikle desteklerini ve dualarını her zaman yanımızda hissettiğimiz Kurucu Başkanımız Mehmet Doğan’a, Genel Başkanımız Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’a,

Sultanbeyli Belediye Başkanımız Hüseyin Keskin’e, Pendik Belediye Başkanımız Ahmet Cin’e, Zeytinburnu Belediye Başkanımız Ömer Arısoy’a, Fatih Belediye Başkanımız Ergün Turan’a, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız Hasan Tahsin Usta’ya, Üsküdar Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen’e, Eyüp Sultan Belediye Başkanımız Deniz Köken’e, Ümraniye Belediye Başkanımız İsmet Yıldırım’a, İstanbul Milli Eğitim Müdürümüz Levent Yazıcı’ya, Anadolu Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu’na, yayınevlerimize yazarlarımıza şairlerimize, eski ve yeni yönetim kurulumuza basınımızın güzide mensuplarına bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan edebiyat dostlarına ve bütün İstanbullulara şükranlarımızı sunuyoruz.

2021 Yılında daha görkemli programlarda tekrar buluşmak üzere hepinizi Âlemlerin Rabbi olan Allah’a emanet ediyor, yaşasın edebiyat, yaşasın kültür sanat diyoruz.

Kalın sağlıcakla…