Bensu Sağlam’ın modoretörlüğünü üstlendiği atölyemizde, eleştirel düşünmenin anlamı, önemi ve bireyin hayatına sunduğu katkılar üzerinden başlangıç yapıldı.
Eleştirel düşünme ile katılımcılara fikirlerini tartışma, olaylara farklı bir gözlükle bakma olanağı sunuldu. Her bir farklı düşüncenin ve yaklaşımın ışığında olaylardan çeşitli çıkarımlar yapılarak katılımcıların ifade yeteneği kuvvetlendirildi. Merkezinde taraflılık ya da ön yargı bulundurmayan eleştirel düşünce sistemi sayesinde katılımcılar düşündüklerinin tersini argümanlarla destekleyerek diğer katılımcılarla paylaştı. Alelade verilen kararların aksine derin bir düşünme sürecinden geçerek varılan sonuçlar ve kararların merkezinde eleştirel düşüncenin olduğu tespit edildi. Eleştirel düşünmenin penceresinden bakılan ilk kavram “Normal” kavramı oldu.
İlk konu olan “Normal” ve tanımı ile katılımcılarımızın fikirleri alındı, normallik üzerinde tartışıldı. Ardından kavramı toplumsal ve bireysel bakış açılarına indirgeyerek, bireyin normal ve özgürlük kavramları arasındaki bağ, toplum ve bireyin normal çatışması, toplumun bireye dayattığı normlar ve bu normların tarih içindeki önemi, yeri ve değişilebilirliği üzerine gruplara ayrılıp tartışıldı, değerlendirme noktasında tüm katılımcılar kazandıklarını yahut akıllarına takılan soruları düşünce sahiplerine ileterek kolektif bir düşünce havuzu yaratıldı.
Sonuç olarak, eleştirel düşünmenin topluma ve bireye olan katkılarını kavrayan katılımcılar normal kavramına eleştirel düşüncenin penceresinden bakarak önceden göremedikleri olguların farkına vardı. Etkinlikteki herkes kendi normalini tanımladı ve bir başkasının normali ile kendi normali arasındaki benzerlik-farklılıkları karşılaştırarak düşünce dünyasına yeni bir renk getirmiş oldu. Kendi normları ve toplum normları arasındaki ilişkinin bireyi ve toplumu nasıl etkilediğini sorgulayan katılımcılar bu bağlamlarda toplumsal normları ve bireysel normları tanımladılar. Gelenek ve adetlerin geçmişten günümüze normları etkilediği sonucuna varan katılımcılar bu normların süreçlerde değişebileceği, hatta bazı etkilerle değiştirilebileceği kanısına vardılar. Bu durumun kesin çizgilerle belirlenmiş bir normalin olamayacağını, normallerin zaman içerisinde toplumun içinde bulunduğu durum ve ihtiyaçlarına göre değişebileceğini gösterdiğini belirttiler. Böylece eleştirel düşünme sayesinde geniş kapsamlı bir düşünme sürecinin ne denli önemli olduğunu kavradılar ve etkinliğin ilk haftası bu sonuçlarla noktalandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.