• İstanbul 15 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Yağmur Atsız'dan: Irkımın asil kanı

Yağmur Atsız'dan: Irkımın asil kanı
Önce “millet” ile “halk” arasındaki farkı hatırlatayım ki yanlış anlama olmasın: Millet, belirli bâzı ortak özellikleri olan insan topluluklarının başlangıcından bu yana gelmiş geçmiş bütününe verilen addır.

And ise, yine mâlûm, çocukların her sabah bir ağızdan tekrarladıkları ve “Türk’üm,doğruyum, çalışkanım...” sözleriyle başlayan yine kısa ve patetik bir başka metin.

Laf açılmışken zihnimi yokladım, 60 küsur sene sonra hâlâ tümüyle ezberimde! Vay canına... demeyeceğim, zîrâ eminim ki daha milyonlarca yurddaşımın da ezberindedir. Öyle hâkolunmuşdur beyinlerimize!

Bu haberi okuyunca biraz hayret etmedim desem yalan olur. Sorsalardı muhtemelen bu kadar da önemsenmeyeceği yolunda bir sonuç çıkacağını tahmîn ederdim. Demek ki nasıl olsa sonuç şöyle çıkar, böyle çıkar diye oylamalardan kaytarmamak lâzım.

Peki, Türk Halkı bu iki “sembolik” ve irşâd edici metni niye önemsiyor ve ben neden artık o kadar mühim değil, olsa da olur olmasa da, şeklinde düşünüyorum?

Almanlar 1940’da Fransa’yı işgâl etdikleri zaman milyonlarca Fransız, ellerinde buna benzer bir “tâlîmatnâme” olduğu için kadınlı erkekli silaha sarılarak mücâdeleye başlamadı. Yurddaşlık ve yurdseverlik fikri ve duygusuyla hareket etdi. 1919’da Anadolu silaha sarıldığı zaman da “Hitâbe” henüz ortada yokdu.

Ben bugün bir müstevlî düşmana karşı bir ölüm kalım savaşına girecek olsam bunu“damarlarımdaki asil kan” kaynamaya başladığı için filan değil beyin hücrelerimdeki“vatan” kavramına sadâkatimden ötürü yaparım.

Güneşin en az Boğaziçi’ndeki kadar güzel batdığı başka yeryüzü köşeleri de var. Oraları için değil Boğaziçi uğruna vuruşmayı göze alıyorsam Boğaziçi “benim” olduğu için yaparım bunu!

And’a gelince ben her Allâhın sabahı çoluk çocuğa “Türk” olmanın “doğru ve çalışkan”olmakla eşanlamlı olduğu safsatasını bir beyin yıkama ameliyesi olarak “icrâ” eden eğitim anlayışına karşıyım.

Sonucunu görüyoruz:

“Sözüm meclisden dışarı kendisi Ermenidir/Rumdur/Yahudidir!”

Mütemâdiyen ne bulunmaz Hind kumaşı olduğunu îlân etmek biraz kendine güvensizlik ifâde etmiyor mu?

Tâbiri mâzur görünüz, “Türk”üm de aklım ermiyor.

13.03.2012 Star
Bu haber toplam 623 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim