Büyük ve zengin muhtevalı sözlükleri kamus, okyanus olarak adlandıran bir geleneğe sahibiz. İki kelime de aş mânalı, yani “sinonim”. Okyanus “büyük deniz”, “dünya karasını çevreleyen su kütlesi” demek; muhit ve kamus de aynı anlamda. Sözlükler böyle adlandırılınca kelimeleri de bu uçsuz bucaksız denizde seyreden gemilere benzetmek yanlış olmaz.
Kelimeler, dilin engin denizinde sürekli hareket halindeler. Bazıları bir zaman bir limana demirlese de, bir gün hiç beklenmedik bir şekilde sefere çıkabilir. Unutulmuş sanılan bir kelime birden hayat bulur ve belki de bu ikinci veya kaçıncı olduğunu bilmediğimiz yeni seyrinde daha yaygın bir kullanılışla dile mal olur...
Dille, sözlüklerle, kelimelerle uğraşanlar kelimelerin tarih içindeki seyri konusunda az çok fikir sahibi olurlar. Diller de denizler gibi durağan değildir. Sürekli bir dalgalanma, hareket denizlerin belki de mümeyyiz vasfıdır/belirtici özelliğidir. Durgun sanılan denizin bile hareket halinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ve deniz habire yeni su kaynaklarıyla beslenir. Kelimelerin engin dil denizindeki seyri elbette merak konusudur. Bugünün insanı günlük hayatta kullanılan bir kelimenin tarih içinde farklı anlamları olabileceğini pek düşünmez. İşte bu değişik anlamları merak etmeye başladığımız andan itibaren o durgun denizin hareket halinde olduğunu farkederiz. Kelimelerin takip ettiği seyir aslında bizim kültür tarihimizin, medeniyet tarihimizin değişimini ve gelişimini anlamamıza, açıklamamıza yardımcı olur.
Kelimelerin seyri üzerinden bir kültür tarihi yazmak mümkündür. D. Mehmet Doğan bu eserinde kültür tarihini yazmak isteyenlere ve kültür tarihimizin ana noktlarını görmek isteyenlere kıymetli bir eser sunuyor.
Yazar Yayınları: 0312 232 05 71-72
www.yazaryayinlari.com yazar@yazaryayinlari.com
Sipariş
Kitap hakkında yazılan yazılar
https://www.tyb.org.tr/kelimelerin-seyir-defterine-notlar-1-18547yy.htm
https://www.tyb.org.tr/yusuf-alparslan-ozdemir-turkcemizin-serencami-51339h.htm
KELİMELERİN SEYİR DEFTERİ’NDEN SÜZÜLENLER
Dile ve Dildeki Değişimler Üzerine
Dil ve değişim kelimeleri bir arada kullanılınca tabiî olan bir meseleden, günümüz gençlerinin anlayacağı şekilde de, doğal yollardan gerçekleşen durum intibaı oluşuyor. Türkiye merkezli değişimlerin bir netice olduğu, o değişim gerçekleşirken mutlaka bazı zorlamalar olduğu da hemen zihnimizde yer ediniyor. Çünkü bu topraklarda yaşanan her değişim ve dönüşümün biraz zor kullanılarak yapıldığı artık sır değil. Çünkü o değişim ve dönüşümler çoğu zaman erken doğum, düşük gibi sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan değişimlerin de bu kapsamda sonuçları olmuştur. Örneğin kılık kıyafet değiş(tir)imi sonucu "şapka" mağduru pek çok kişi olduğu gibi. Kimseye fikri sorulmamış, sorulmadan fikrini izhar edenler de zorlanarak yola sokulmuş ya da idam edilmiştir. Oluşan yeni düzenin değişim odaklı faaliyetlerinden birisi, dünyada eşi-menendi olmayan bir şekil ve alana sâridir: Dil devrimi… Güç çok şeyi devirebilir elbette ama dilin devrimi eşyanın tabiatına aykırıdır, örneği bırakın benzeri bile yoktur. Çünkü Cemil Meriç'in meşhur ifadesiyle, kâmus namustur! Süreç harf inkılâbıyla başlar, dil devrimiyle devam eder. Harf inkılâbıyla elde edilemeyen şeyler için dil devrimi vardır. Demek ki, köklerimizle bağlarımızın koparılması için harf değişikliği kâfi görülmemiştir. Dil devrimi bazı kelimeler üzerinden yasakçılık olarak uygulanır.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/kelimelerin-seyir-defterinden-suzulenler-k4477.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.